İİK.nun 278 vd. maddelerinde iptâl edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış olduğu, kanunda iptâle tabi bazı tasarruflar içinde genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptâle tabi olduğu hususunun tayin ve takdirinin hakime bırakılmış olduğu–
İptâl davasında, davacının aciz belgesi sunamaması halinde mahkemece "...dava şartı yerine getirilmemiş olması nedeni ile, açılan davanın reddine..." şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Cebri icra yolu ile, icra dairesince yapılan ihalelerin iptâli için, 6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı iptâl davası açılamayacağı-
Haciz tutanağında "borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının" ya da "borçlunun borcu karşılayacak yeterli malının bulunmadığının" belirtilmiş olması halinde, bu tutanağın "aciz vesikası" sayılacağı (niteliğinde olacağı)–
Davacı alacaklı tarafından "kendisine borçlu olan davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasındaki işlemin, danışıklı (muvazaalı) olduğu, kendisini alacağından yoksun bırakmak amacıyla yapılmış olduğu" ileri sürülerek BK. 18 (şimdi; TBK. mad. 19) dayanılarak iptâl davası açılabileceği, muvazaanın onlara karşı işlenmiş bir "haksız fiil" niteliğinde olduğu, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca "aciz belgesi"ne dayanmak zorunda olmadığı, davadan muvazaanın varlığının anlaşılması halinde, İİK. 283/I'e göre "iptâl ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışının istenebileceğine" karar verilmesi gerekeceği–
Borçlu ile alacaklısının aynı avukata görev vermiş olmaları bonoya dayalı icra takibinin davacı alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığını açıkça gösterdiği-
«BK. 231 (şimdi; TBK. mad. 279) uyarınca, ihalede taşınır bir malı satın alan kimsenin onun mülkiyetini ihale anında kazanmış olacağı, ancak ihalenin temelinde muvazaa bulunduğu ve alıcının ihale bedelini ödeyebilecek ekonomik güce sahip olmadığı kanıtlanmadıkça alıcının ihale ile kazandığı mülkiyet hakkına itiraz olunamayacağı»–
Dava konusu tasarrufun, takip dayanağı faturalardan kaynaklanan alacak için başlatılmış icra takibinden önce yapılmış olması halinde, mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin faturaların düzenlenmesinden evvel var olup olmadığı üzerinde durularak, borcun tasarruftan önce doğup doğmadığının özellikle tacir olan tarafların ticari defterleri incelenerek açıklığa kavuşturulması gerekeceği–
Davalılar borçlu ile temlik alacaklısı arasındaki temliknamelerin iptaline ilişkin davada, sözleşmenin niteliği, bu sözleşmeye dayanılarak yapılan işlerin ve temlikname tarihindeki değerlerinin ne olduğu , gerek istihkaklardan gerek tespit edilecek diğer bir yoldan alınan bedellerin ne kadarının gerçek olup, olmadığı tespit olunacak alacağını karşıladığı ve borçluya iade edilen istihkakların bedelleri tespit ve irdelenerek taraflar arasında muvazaaya dayalı ve alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik bir ilişki mi yoksa gerçek bir hukuki ilişki mi olduğunun belirlenmesi gerektiği-