Bonoda "tanzim tarihi"nin, gerçek "tanzim tarihi" olması zorunlu olmayıp "tedavüle çıkarılma tarihi"nin de "tanzim tarihi" olarak bonoya yazılması mümkün ise de, bononun üzerindeki damga pulunun 2000 yılında tedavüle çıkmış olması halinde, bono üzerinde yazılı olan 1997 tarihin, alacağın doğum tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
İcra mahkemesince; açıldığı bildirilen dava konusu araca yönelik satışın iptali için açılan davanın sonucunun beklenmesi gerekeceği–
Tasarrufun iptâli davalarının amacının -davaya (tasarrufa) konu mal üzerinde- alacaklıya -takip konusu alacak ve eklentileriyle sınırlı olarak takip yetkisi vermek olduğu-
Borçlunun mevcut olduğu anlaşılan taşınmazlarına kıymet takdiri yapılıp satışa çıkarılmadan ve borcu karşılayıp karşılamadığı anlaşılmadan düzenlenen haciz tutanağında; "borçlunun haczi kâbil taşınır malının bulunmadığı"nın belirtilmiş olmasının, borçlunun aciz halinde bulunduğunu göstermeyeceği–
Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için, davacı alacaklının alacağının gerçek bir alacak olması gerektiği-
İptâl davasında, davacının aciz belgesi sunamaması halinde mahkemece "...dava şartı yerine getirilmemiş olması nedeni ile, açılan davanın reddine..." şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
"Aciz hali"nin gerçekleşmesi, tasarrufun iptâli davasının "dava şartı" olduğundan, mahkemece davacı-alacaklıya, "kesin aciz vesikası" ya da "geçici aciz vesikası yerine geçecek haciz tutanağı" ibraz etmesi için mehil verilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği– Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de, borçlu hakkında alacaklı davacının yapmış olduğu icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiği-