Davalı üçüncü kişiye dava dilekçesinin, diğer davalı borçlunun işyerinde çalışan işçiye tebliğ edilmiş olması halinde, üçüncü kişinin yokluğunda -üçüncü kişiye yapılan tebligat usulsüz sayılacağından- yargılamaya devam edilemeyeceği–
"İşbölümü itirazı"nın, "ilk itiraz"lardan olduğu, davalılar tarafından işbölümü itirazında bulunulmamış olması halinde, mahkemece kendiliğinden "gönderme kararı" verilemeyeceği– (NOT: Yeni TTK. mad. 5/(1)-3'e göre; ayrı asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, işbölümü ilişkisi değil, 'görev ilişkisi' haline gelmiştir.)
Borçlunun, borcuna mahsuben mallarını alacaklıya vermesinin (satmasının) -İİK. 279/I-2 uyarınca "mutad ödeme vasıtası" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle iptale konu olacağı–
"Borçlunun, alacaklısından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını (muvazaalı) boşanma protokolü ile diğer davalı karısına devrettiği" iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası sırasında verilen dilekçe ile "davanın iadei muhakeme şeklinde görülmesi"nin istenmesi halinde, verilen kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinde inceleneceği–
SSK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için -6183 sayılı Kanuna göre- borçlular hakkında yapılacak takipler nedeniyle, SSK tarafından açılacak iptal davalarına, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinin görevli olduğu-