Gerekçesiz hüküm kurulamayacağı (HUMK. 388, şimdi; HMK. 297, Anayasa 141); ayrıntılı gerekçe göstermeden sadece "dava şartları oluşmadığı"ndan bahsedilerek hüküm kurulamayacağı–
Davalı üçüncü kişiye dava dilekçesinin, diğer davalı borçlunun işyerinde çalışan işçiye tebliğ edilmiş olması halinde, üçüncü kişinin yokluğunda -üçüncü kişiye yapılan tebligat usulsüz sayılacağından- yargılamaya devam edilemeyeceği–
Asıl olan "kısa karar" olduğundan, mahkemenin duruşmadan tefhim ettiği "kısa karar"a uygun "gerekçeli karar" yazmak zorunda olduğu-
"İşbölümü itirazı"nın, "ilk itiraz"lardan olduğu, davalılar tarafından işbölümü itirazında bulunulmamış olması halinde, mahkemece kendiliğinden "gönderme kararı" verilemeyeceği– (NOT: Yeni TTK. mad. 5/(1)-3'e göre; ayrı asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, işbölümü ilişkisi değil, 'görev ilişkisi' haline gelmiştir.)
"Dava dilekçesi" ve "duruşma günü"nün ilanen tebliğ edildiği durumlara, ilan metninde dava dilekçesinin özetinin de yayımlanması gerekeceği–
6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı damat ile kayınvalide arasındaki tasarrufun iptali için dava açılabileceği–
"İşbölümüne ilişkin gönderme kararları"nın sadece hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilebileceği–
"Borçlunun, alacaklısından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını (muvazaalı) boşanma protokolü ile diğer davalı karısına devrettiği" iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası sırasında verilen dilekçe ile "davanın iadei muhakeme şeklinde görülmesi"nin istenmesi halinde, verilen kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinde inceleneceği–
SSK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için -6183 sayılı Kanuna göre- borçlular hakkında yapılacak takipler nedeniyle, SSK tarafından açılacak iptal davalarına, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinin görevli olduğu-