"Davanın açılmamış sayılmasına" (HUMK. 409, şimdi; HMK. 150) karar verilen durumlarda, davalılar yararına "maktu vekalet ücretini aşmamak üzere nisbi vekalet ücreti" takdiri gerekeceği–
Alacaklı aleyhine sonuçlanan "menfi tesbit davası"nın sonucuna göre "davacı alacaklının davalılarda bir alacağının bulunmaması nedeniyle" (dava önşartının yokluğu nedeniyle) tasarrufun iptali davasının reddedilmiş olması halinde, davalılar yararına tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği–
"Borçlu" ve "borçlu ile hukuki muamelede bulunan üçüncü kişi"ler arasında 'zorunlu dava arkadaşlığı' bulunduğundan, dava sonunda "tasarrufun iptaline" karar verilmesi halinde, mahkemece her iki davalının da, dava yararına hükmedilen vekalet ücretinden "müştereken ve müteselsilen" sorumlu tutulmaları gerekeceği–
SSK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için -6183 sayılı Kanuna göre- borçlular hakkında yapılacak takipler nedeniyle, SSK tarafından açılacak iptal davalarına, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinin görevli olduğu-
İcra dosyası içeriğinden (Tapu İdaresinden ve Trafik Bürosundan ve Bankalardan, haciz teskerelerine verilen cevaplardan), haciz tutanaklarının içeriğinden ve borçlunun mal beyanında belirttiği mallarının borcu karşılamaya yeterli olmadığının anlaşılması halinde, borçlunun aciz halinde olduğunun kabulü gerekeceği–
"İtirazın iptali davaları"na, tasarrufun iptali davalarında "bekletici mesele" olarak kabul edilmesi gerektiğinden, bu iki davanın birleştirilerek birlikte görülemeyeceği–
İptal davası "ayni" bir dava olmayıp "şahsi" (kişisel) dava olduğundan, davanın konusu taşınmaz dahi olsa, özel yetki hükmü olan -ve taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemenin yetkili olduğunu belirten- HUMK. mad. 13'ün (HMK mad. 12'nin)iptal davalarında uygulanamayacağı–
Tasarrufun iptali davasında, borçlu tarafından icra mahkemesinde açılmış olan "imzaya itiraz" davasının sonucunun "bekletici mesele" sayılarak beklenmesi gerekeceği–
"Dava şartı"nın gerçekleşmemiş olması nedeniyle (örneğin"hak düşürücü süre", "husumet", "kesinleşmiş geçerli bir icra takibi bulunmaması", "davacının davalı borçluda bir alacağı bulunmaması", "borcun, tasarruftan önce doğmuş olması", "aciz belgesi bulunmaması" vb. nedenlerle) iptâl davasının reddedilmesi halinde -Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/II. maddesi uyarınca- davalı lehine "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
"Taraf teşkili" kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetileceğinden, aralarında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunan "borçlu" ya da "üçüncü kişi"nin açılan davada davalı olarak gösterilmemiş olması halinde, bu kişiye usulüne göre dava dilekçesi tebliğ edilip, kendisine savunma olanağı tanınmadan tasarrufun iptali davasının sonuçlandırılamayacağı–