Mahkemeden “açık olmayan” veya “çelişkili fıkraları kapsayan” hükümlerin tavzihinin istenebileceği–
İhalenin feshine ilişkin şikayetlerde, harç ve vekalet ücretinin “maktu” olarak alınacağı-
İcra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmemesine rağmen, alacaklının şikayeti nedeniyle aynı konuda verilen önceki kararın kesinleşmesi halinde bu kararın daha sonra verilecek olan kararlara karşı kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı–
İcra mahkemesi kararlarının birbirlerine karşı “kesin hüküm” teşkil edecekleri (icra mahkemesi kararları ‘kural olarak’ kesin hüküm teşkil etmez ise de, bir önceki icra mahkemesi kararının kesinleşmesi halinde, bu kararın aynı konuda açılan ikinci davada kesin hükmün neticelerini doğuracağı)–
HUMK’nun 67 (yeni HMK’nun 77.) maddesi gereğince, gecikmenin zarar oluşturacağı durumlarda, mahkemece kesin bir süre verilerek, “vekaletnamesini getirmek koşuluyla” vekilin dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verilebileceği–
Mahkemece Avukatlık Kanununun 164/son maddesine aykırı (avukatlık ücretinin takas ve mahsubu sonucunu doğuracak) şekilde hüküm kurulamayacağı–
İcra dairesince yapılan “kanuna aykırı” ve “hadiseye uygun bulunmayan” işlemlere karşı şikayeti inceleme görevinin icra mahkemesine ait olduğu–
Duruşma tefhim edilen «kısa karar» ile daha sonra tebliğ edilen «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağı–
Mahkemece ‘örnek 7 ödeme emri’ yerine hataen ‘örnek 10 ödeme emri’ gönderildiğinin saptanması halinde, sadece ‘ödeme emrinin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği, ayrıca ‘yetkisizlik kararı’ verilemeyeceği–