Dava (şikayet) koşullarının, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) tarihe göre belirleneceği–
Taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-
Mahkemelerin her türlü kararlarının –Anayasa 141/III ve HUMK. 388 (yeni HMK 297) uyarınca- gerekçeli olmasının zorunlu olduğu–
İcra vekalet ücreti dışında tüm dosya borcunun ödenmiş olması halinde, icra müdürlüğünce ödenmeyen icra vekalet ücreti için “muhtıra” yerine “icra emri” gönderilemeyeceği–
Tebligat kanununun 32. maddesine göre borçlunun usulsüz tebliğden haberdar olduğunu beyan ettiği tarihte, takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olmasının, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Haczedilmiş olan malların fabrikanın teferruatı ya da ayrılmaz parçası olup olmadığının saptanması için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
Şikayet tarihinde borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile –daha sonra tebliğ edilmesi koşuluyla- yapılacak şikayetin icra mahkemesince incelenmesi gerekeceği–
“Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu”nu ileri sürerek şikayette bulunan borçlu bu iddiasının her türlü delille kanıtlayabileceğinden ve borçlu şikayetinde maddi vakalara dayanarak tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş olduğundan olayın özelliği ve şikayetin niteliği gereği, duruşma açılarak şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği–
Açık bir hüküm bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazlarının Yargıtay’ca ret edilmiş ve böylece kararın o bölümünün bozma kapsamı dışında bırakılmış olması halinde, ret edilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı-
Hasımsız olarak açılmış ve sürdürülmüş olan şikayetlerde karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği–