"Muhtıranın iptaline” yönelik şikayet sonucunda “maktu” vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesinde uygulanan şikayet prosedürüne “müdahale” yoluyla katılma olanağı bulunmadığı–
“Kesin önel”e ilişkin ara kararında –HUMK.163 (yani HMK 94) uyarınca- yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için ne kadar ücret yatırılacağının belirlenmesi; özellikle tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması ayrıca önele uymamanın doğuracağı sonuçların da açıklanarak, tarafların uyarılması gerekeceği–
Şikayet ile ‘icra dairesinin bir işleminin kanuna aykırı olduğu veya hadiseye uygun bulunmadığı’ ileri sürüldüğünden, icra dairesinin işlemlerine karşı yapılan şikayetin bir ‘dava’ olmayıp ‘icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı başvurulan kendine özgü bir kanun yolu olduğu–
İİK. nun 96 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak iddiasına ilişkin hükümlerin “taşınır mallar” için uygulanacağı, “taşınmaz” üzerine konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine yapılacak başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve “istihkak davası” na konu olamayacağı –Takip borçlusunun borcundan dolayı tapu sicilinde 3. kişi adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın haczedilmesi halinde 3. kişinin süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinden, bu haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
Şikayetin kabulü ya da reddi halinde icra mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
“Dava” niteliğinde olmadığından şikayette “ıslah” yoluna başvurulamayacağı–
Şikayetin kabul veya reddi halinde mahkemece vekili bulunan taraf yararına “maktu” vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihe göre icra dairesine başvurup takibe itiraz etmemiş olan borçlunun, “tebligatın usulsüzlüğü”ne ilişkin şikayette bulunabileceği–
Takip borçlularının “kendilerine tebliğ olunan ödeme emrini veya icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği”nden bahisle durumu öğrendikleri tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunmakta hukuki yararlarının bulunduğu–