Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin –haciz yapıldığında istihkak iddiasında bulunma hakkı saklı kalmak kaydı ile- “ödeme emrinin iptalini” istemekte hukuki yararı bulunmadığı–
Açık bir onama bulunmasına dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay’ca ret edilmiş ve böylece kararın o bölümü “bozma” kapsamı dışında bırakımlı ise, ret edilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–
‘Atık su alacağının tahsili’ için başlatılan icra takibini, apartman genel gideri ile ilgili olması nedeniyle, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 35. maddesi uyarınca yönetimin dava (takip) ehliyeti bulunduğu–
“Takip konusu senetlerin/çeklerin kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı” ya da “alacaklının bu senetlere/çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı” saptansa dahi, takip borçlusunun borcu kabul edip ödeme iddiasında bulunması (yani; takip konusu borcu kısmen ya da tamamen ödemiş olduğunu belirtmiş olması) halinde, icra mahkemesince -İİK.170/a-II uyarınca- “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
İlamın infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü’ olduğu, icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
Dava (şikayet) koşullarının, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) tarihe göre belirleneceği–
Taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-
Mahkemelerin her türlü kararlarının –Anayasa 141/III ve HUMK. 388 (yeni HMK 297) uyarınca- gerekçeli olmasının zorunlu olduğu–
İcra vekalet ücreti dışında tüm dosya borcunun ödenmiş olması halinde, icra müdürlüğünce ödenmeyen icra vekalet ücreti için “muhtıra” yerine “icra emri” gönderilemeyeceği–
Tebligat kanununun 32. maddesine göre borçlunun usulsüz tebliğden haberdar olduğunu beyan ettiği tarihte, takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olmasının, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–