Takip dosyasındaki son işlem tarihi ile takibin yenilendiği tarih arasında -örneğin; bononun bağlı olduğu üç senelik, çekin bağlı olduğu altı aylık- zamanaşımı süresinin geçmiş olması halinde, «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
Bononun aslının ibraz edilmemesi halinde, borcun ödendiğinin kabulü gerekeceği—
Ödeme emrine borçlu vekilinin itiraz etmiş olması halinde, duruşma davetiyesinin borçlu vekiline gönderilmesi gerekeceği—
Senetteki (3) rakamının (4) olarak değiştirilmiş olduğunun çıplak gözle anlaşılması halinde, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verileceği—
Borçlunun, takip dayanağı senedi «kendi adına değil, temsilcisi olduğu şirket adına imzaladığını» ileri sürmesi halinde, bu hususun araştırılması gerekeceği—
İİK. 169 ve 169a maddelerine göre yapılan «borca itiraz»ın HUMK. 178’de (şimdi; HMK. 118'de) öngörülen- «dava» olmaması nedeniyle, itiraz dilekçesinde HUMK’nun 179. (şimdi; HMK'nun 119.) maddesinde öngörülen koşulların bulunmasının zorunlu olmadığı (bu nedenle borca itiraz dilekçesinde; alacaklı ve vekilinin kimliklerinin belirtilmemiş olması, dilekçede senet lehtarının yanlış belirtilmiş olması, alacaklının/borçlunun isminin yanlış yazılmış olmasının alacaklının «karşı taraf» olarak gösterilmemiş olmasının dilekçenin reddine» neden olmayacağı)—
«Borçlu» sıfatını taşımayan kişinin yaptığı «borca itiraz»ın reddedilmesi halinde, alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilemeyeceği—
Senet arkasına yazılan ve «kalan borcun miktarını» veya «borcun kısmen tamamen ödendiğini» belirten yazının -altında alacaklının imzası bulunmasa bile- alacaklıyı bağlayacağı—
Senedin bedelsiz kaldığı» hususunun ancak yazılı belge ile kanıtlanabileceği—
Tahrif edilmiş belgenin o şekliyle ödeme belgesi olarak kabul edilemeyeceği, belgeye sonradan eklenen yazılar (belgenin tahrif edilmiş kısmı) üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği—