İİK. 169/a maddesi gereğince duruşma açılmak ve duruşmada muteriz vekilinden vekaletname istenip ibrazı halinde itiraz nedenleri hakkında bir karar verilmek gerekirken itiraz dilekçesine vekaletname asıl ve örneğinin ibraz edilmediğinden bahisle ve evrak üzerinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Vekaletnamesiz borca itiraz dilekçesinin, sırf bu nedenle, duruşma açılmadan red edilemeyeceği—
«İtirazın reddine» ilişkin kararın temyizinin -İİK. 364’e göre daha özel nitelikte bulunan İİK. 169a/son uyarınca- satış dahil hiçbir icra işlemini durdurmayacağı—
Borçlu tarafından «şikâyet» adı altında yapılan başvurunun, hukukî niteliği gereği «itiraz» olarak değerlendirilebileceği çünkü, yapılan başvuruyu nitelendirmenin hakimin görevi olduğu–
Borçlunun duruşmaya gelmemiş olmasının, icra ya da merci dosyasındaki belgelerin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği—
Borçlunun «takip dayanağı senedin protokole bağlı olarak düzenlenmiş olduğu»nu ileri sürmesi halinde, icra mahkemesince protokoldeki imzanın alacaklıya ait olup olmadığının araştırılarak, alacaklı tarafından reddi halinde, İİK. 169/a-III çerçevesinde inceleme yapılması gerekeceği, borçluya yemin verilerek uyuşmazlığın çözümlenemeyeceği—
Takip dosyasındaki son işlem tarihi ile takibin yenilendiği tarih arasında -örneğin; bononun bağlı olduğu üç senelik, çekin bağlı olduğu altı aylık- zamanaşımı süresinin geçmiş olması halinde, «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
İcra mahkemesi yerine icra dairesine yapılan itiraz geçersiz olacağından, icra mahkemesinin «takibin kesinleştiğinden» bahisle «alacaklının isteğinin reddine» karar vermesi (ve yargılama giderlerinin alacaklı üzerinde bırakması) gerekeceği—
Borçlunun «borca itirazı»nın kabulü halinde, icra mahkemesine -yapılan duruşmalı inceleme sonunda- «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği «ödeme emrinin iptaline» karar verilemeyeceği—