Takibe taraf olmayan üçüncü kişinin, borçlu hakkında yapılmış olan «takibin iptalini» (ve «ihalenin feshini») isteyemeyecekleri–
Şikayete konu işlemin, münhasıran icra müdürlüğünün hatasından kaynaklanmış olması halinde, karşı tarafın (alacaklının/borçlunun) yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile sorumlu tutulamayacağı–
Duruşmalı inceleme yapılması yasa gereği zorunlu olmayan durumlarda, icra mahkemesince (tetkik merciince) duruşma yapılmasına lüzum görülmüşse, tarafların çağırıldığı halde duruşmaya gelmemeleri halinde, şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği, HUMK. 409 (şimdi; HMK. 150) uyarınca «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, dilekçede «gecikmiş itiraz»dan bahsedilmiş olmasının, uyuşmazlığın «usulsüz tebligat nedenine dayalı şikayet» olarak algılanıp çözüme kavuşturulmasına engel teşkil etmeyeceği–
Bozma kararına uyulmuş olması halinde, lehine bozma kararı verilen taraf için müktesep hak oluşacağı–
İhalede satılan şey hakkında «kendisine ait olduğundan» bahisle istihkak davası açan (veya istihkak iddiasında bulunan) üçüncü kişinin ayrıca «ilgili» sıfatıyla ihalenin feshini isteyemeyeceği–
Yetkisine dahil olmayan işlemi yapan (istinabe olunan) icra dairesinin işlemine yönelik şikayeti inceleme yetkisinin bu icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine (tetkik merciine) ait olduğu-
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)