«İstihkak davası» şeklinde çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın «şikâyet» şeklinde İcra mahkemesine (tetkik merciine) getirilmiş olması halinde, hukukî nitelendirmeyi yapmak hakime ait olduğundan uyuşmazlığın «istihkak» prosedürüne göre çözümlenmesi gerekeceği– (HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, başvurunun «şikayet»mi «istihkak davası»mı olduğunu hakimin belirleyeceği)–
Şikayete konu işlemin, münhasıran icra müdürlüğünün hatasından kaynaklanmış olması halinde, karşı tarafın (alacaklının/borçlunun) yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile sorumlu tutulamayacağı–
İstihkak iddiası üzerine, “takibin devamı” veya “takibin ertelenmesi”ne karar verme yetkisinin, takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu–
Davacının mahkemece (icra mahkemesince «tetkik merciince») verilen «görevsizlik kararı»nın kesinleşmesinden itibaren on günlük (şimdi; iki haftalık) süre geçtikten sonra «dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için» HUMK. 193/III (şimdi; HMK. 20/1) uyarınca başvuruda bulunmuş olması halinde «davanın açılmamış sayılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
«Şikayet» niteliğinde olan «ihalenin feshi» duruşmalarına, iki tarafında gelmemesi halinde İİK. 134/II’deki özel hüküm nedeniyle HUMK. 409 (şimdi; HMK. 150) hükmünün uygulanamayacağı–
HUMK’nun 67 (yeni HMK’nun 77.) maddesi gereğince, gecikmenin zarar oluşturacağı durumlarda, mahkemece kesin bir süre verilerek, “vekaletnamesini getirmek koşuluyla” vekilin dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verilebileceği–