İİK. 169/VI uyarınca borçlunun «inkar tazminatı» ile sorumlu tutulmasından sonra, borçlu tarafından «menfi tesbit ve istirdat davası» açılması halinde hükmolunan tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar erteleneceği—
Açık olarak düzenlenmiş senedin, daha sonra alacaklı tarafından «anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu» iddiasının iyiniyetli hâmillere karşı ileri sürülemeyeceği—
«Takip konusu senedin teminat senedi olduğu»na ilişkin itirazın -TK’nun 690 ve 599. maddeleri uyarınca- iyiniyetli hâmillere karşı ileri sürülemeyeceği—
% 5 çek tazminatının sadece keşideciden istenebileceği (cirantaların bundan sorumlu olmadıkları)—
Borcun esasına itirazda bulunmayıp «borcun muaccel olmadığı» iddiasında bulunan ve bu iddiasını kanıtlayan borçlu lehine -«alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu» kanıtlanmadıkça- inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
Borçlunun borca itirazının kabulü (veya reddi) halinde icra mahkemesince «maktu» harç ve vekalet ücreti yerine «nispi» harç ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği—
Senedin «tanzim tarihi», «vade», «keşide yeri» ve «alacak miktarı» kısmının açık (boş) bırakılarak (bu kısımların daha sonra alacaklı tarafından doldurulacağı kabul edilerek) alacaklıya teslim edilebileceği, bu durumun senedin geçerliliğine etkili olmayacağı, borçlunun «senedin boş bırakılmış kısımlarının anlaşmaya aykırı olarak doldurulmuş olduğunu» yazılı belge ile kanıtlayabileceği—
İcra inkar tazminatının «ödendiği iddia ve ispat oluna senet bedeli üzerinden» hesaplanacağı—
Borçlunun icra mahkemesine «borca itiraz»da bulunmasından sonra alacaklının icra takibinden feragat etmesi -veya borçlunun itirazından vazgeçmesi- nedeniyle mahkemece «borca itirazın kabulüne» karar verilmiş olması halinde -mahkemece işin esasına ilişkin bir inceleme yapılmaksızın, böyle bir karar verilmiş olduğundan- İİK. 169a/VI uyarınca ayrıca borçlu (alacaklı) lehine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—