İmzasını davacı- borçluya ait olmadığı bilirkişi raporu ile kanıtlanan senedi icraya koymuş olan davalı- alacaklının, davacının oluşan zararını tazmin etmekle yükümlü olduğu—
İİK. 170/IV uyarınca, alacaklının senedi takibe koymada «kötü niyetli» ya da «ağır kusurlu» kararı ile birlikte, borçlu lehine -% 20- tazminata hükmedilemeyeceğinden; lehtar tarafından keşideciye karşı yapılan takiplerde, lehtar senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını -kambiyo senedi düzenlemek bir «ticari iş» olduğundan, lehtar basiretli bir tacirden beklenen özeni göstererek -bilebilecek durumda olduğundan, (senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını kontrol etmeden veya imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan lehtar «ağır kusurlu» sayılacağından) «imza itirazının kabulüne» karar veren icra mahkemesinin ayrıca borçlu lehine -% 20- tazminata da hükmetmesi gerekeceği—
Duruşmaya gelen alacaklı vekilinin «davayı takip edeceğini» bildirmesi halinde mahkemece masrafı alacaklı tarafça karşılanmak suretiyle, borçlu asile İİK. 68a/V’deki uyarıyı taşıyan ihtarlı davetiye tebliğ edilmesi gerekeceği- Duruşmaya gelen alacaklı vekilinin davanın reddini» istemesinin, davayı takip ettiği anlamına geleceği-
Bonoda «lehtar» ve «keşideci» sıfatlarının birleşemeyeceği (keşidecinin, kendisini «lehtar» olarak göstererek bono düzenleyemeyeceği)-
Adli Tıp Kurumunun, «imza incelemesi» konusunda son makam olmadığı (Adli Tıp Kurumunun raporlarına sırf bu nedenle üstünlük tanınamayacağı)—
İİK. 170/III’de «imza incelemesinin İİK’nun 68a/IV. maddesine göre yapılacağı»nın öngörüldüğü, bu durumda -bu maddede atıf yapılan - HUMK’nun 309/IV. (şimdi; HMK. 211/b) maddesine göre, imza incelemesinin bilirkişi vasıtasıyla yapılmasına karar verilmesi halinde, borçlunun ibraz ettiği imza örneklerinden, yoksa borçluya duruşmada yazdırılacak yazı ve imzalar ile yapılacak mukayese ve incelemelerden, imzanın borçluya ait olup olmadığının araştırılması gerekeceği (ve bu aşamada, alacaklıya imza örneklerini getirmesi için kesin süre verilemeyeceği)—
Karar yerinde gerekçesi açıklanmadan İİK. 170/IV’de öngörülen % 20 oranı aşılmak suretiyle alacaklı aleyhine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği-
İİK’nun 19/III gereğince; bir müddetin sonuncu gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, müddetin tatili takip eden günde biteceği—
Ciranta tarafından, kendisinden önceki, senedi kendisine ciro eden cirantaya karşı yapılan takiplerde, takipte bulunan ciranta senetteki imzanın kendisinden önceki cirantaya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan (ciro imzasını kontrol etmeden veya imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan ciranta «ağır kusurlu» sayılacağından), «imza itirazının kabulüne» karar veren icra mahkemesinin ayrıca, borçlu lehine -% 20- tazminata da hükmetmesi gerekeceği-