Borçlunun imzaya itirazının kabul edilmesi halinde İİK.nun 170/III maddesi gereğince “takibin durması” yerine “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, «takip konusu senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığının kesin olarak saptanamaması» halinde -«senetteki imzanın borçluya ait olduğunu» ispat külfeti alacaklıya ait olduğundan- icra mahkemesince «imza itirazının kabulü» doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği—
Bozma ilamında belirtilenin aksine davalı/alacaklı asıl ve vekiline ait bulunduğu belirgin olan imzalı beyan çek altındaki imzaların keşide ve ibraz tarihindeki yöneticilere ait olmadığını açıkça ortaya koyduğu-Çeklerin ileri tarihli düzenlendiği yönündeki alacaklı yan iddiasının çözüm yerinin dar yetkili İcra Mahkemeleri olmadığında da kuşku bulunmadığı-
Ciranta tarafından, kendisinden önceki, senedi kendisine ciro eden cirantaya karşı yapılan takiplerde, takipte bulunan ciranta senetteki imzanın kendisinden önceki cirantaya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan (ciro imzasını kontrol etmeden veya imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan ciranta «ağır kusurlu» sayılacağından), «imza itirazının kabulüne» karar veren icra mahkemesinin ayrıca, borçlu lehine -% 20- tazminata da hükmetmesi gerekeceği-
İİK. 170/II uyarınca «icra takibinin geçici olarak durdurulmasına» karar verilmemiş veya kararda öngörülen yatırılmadığı için icra takibi durmamışsa, icra mahkemesince «imza itirazını reddi» kararı ile birlikte alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilemeyeceği (İİK. 170/III, c: 4)-
İmza incelemesi konusunda yaptırılan imza incelemeleri sonucunda alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde ikinci raporun Adli Tıp Kurumu’ ndan alınmış olmasının bu rapora üstünlük tanınmasını gerektirmeyeceğini (raporlar arasındaki çelişkinin mutlaka yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak gerekeceği)-
İİK. 170/IV uyarınca, alacaklının senedi takibe koymada «kötü niyetli» ya da «ağır kusurlu» kararı ile birlikte, borçlu lehine -% 20- tazminata hükmedilemeyeceğinden; lehtar tarafından keşideciye karşı yapılan takiplerde, lehtar senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını -kambiyo senedi düzenlemek bir «ticari iş» olduğundan, lehtar basiretli bir tacirden beklenen özeni göstererek -bilebilecek durumda olduğundan, (senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını kontrol etmeden veya imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan lehtar «ağır kusurlu» sayılacağından) «imza itirazının kabulüne» karar veren icra mahkemesinin ayrıca borçlu lehine -% 20- tazminata da hükmetmesi gerekeceği—
İİK. 170/IV uyarınca, alacaklının senedi takibe koymada «kötü niyetli» ya da «ağır kusurlu» olduğu kanıtlanmadıkça «imza itirazının kabulü» kararı ile birlikte borçlu lehine -% 20- tazminata hükmedilemeyeceğinden, ciranta tarafından keşideciye karşı yapılan takiplerde, ciranta senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından «imza itirazının kabulüne» karar veren imza mahkemesinin ayrıca borçlu lehine -%20- tazminata da hükmedemeyeceği—