-
4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi
«Maddeye tetkik mercii hâkiminin imza itirazını İcra ve İflâs Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre inceleyeceği belirtilerek iki madde arasında uyum sağlanmış, aynı maddenin beşinci fıkrasına paralel bir düzenleme ile borçlunun takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceği belirtilmiştir. Maddeyle ayrıca borçlunun icra inkâr tazminatından ve para cezasından sorumlu tutulabilmesi için takibin geçici olarak durdurulmuş olması şartı getirilmiştir. Zira takip geçici olarak durdurulmamışsa, alacaklının itiraz nedeniyle bir zarara uğraması söz konusu olmayacaktır.»
Ayrıca 170 inci maddenin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, üçüncü fıkrada yapılan değişikliğe paralel olarak ve taraflar arasında eşitliğin sağlanması amacıyla, maddede belirtilen hâllerde alacaklı hakkında tazminat ve para cezasına hükmedilmesi düzenlenmiştir»
-
Adalet Komisyonu Raporu
«Tasarının çerçeve 49 uncu maddesiyle değiştirilmesi öngörülen 2004 sayılı Kanunun 170 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesindeki ‘yüzde kırkından’ ibaresi ‘yüzde yirmisinden’ şeklinde değiştirilmiştir.»
-
538 sayılı kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi
«Borçlu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında (imzaya itiraz) ise, bunu beş günlük itiraz müddeti içinde itiraz dilekçesiyle birlikte bildirmek mecburiyetindedir. Borçlu, itirazında imzaya itirazı olduğunu ayrıca ve açıkça bildirmişse, artık imzaya dair bir itirazda bulunamaz. Böylece, itirazın kaldırılması için tetkik merciine gitmeden evvel, nelerin tetkik merciinde tahkik konusu yapılacağı tesbit edilmektedir. Bu durum, tetkik merciinin en kısa zamanda kararını vermesine büyük ölçüde yardım edecektir. Bundan başka, alacaklı borçlunun hangi hususlara itiraz ettiğini öğrenerek, genel mahkemede 67 nci maddeye göre dava açmak veya tetkik merciine gitmek hususundaki kararını kolayca verebilecektir.
İmzaya itiraz üzerine icra takibi kendiliğinden duracaktır. Zira, burada borç doğuran senet inkâr edilmektedir; bu halde, alacaklı harekete geçerek ‘alacaklı olduğunu’ isbat etmelidir. Alacaklı alacağını isbat ederse, bu halde borçluyu önemli müeyyideler beklemektedir.
Alacaklı, imzaya itiraz üzerine 67 nci maddeye göre ‘itirazın iptali davası’ açmak veya ‘tetkik merciinden itirazın muvakkaten kaldırılmasını istemek’ hususunda bir seçim hakkına sahiptir. Yalnız, merciye müracaat, ödeme emrine itiraz tarihinden itibaren altı aylık bir müddetle kayıtlıdır.
İtirazın muvakkatine kaldırılması talebi 62 ve 68a maddesine göre incelenip karara bağlanacaktır. İnceleme neticesinde imzanın borçluya aidiyetine karar verirse, borçlu inkâr edilen senet tutarının yüzde 15’inden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve 100 liradan 5.000 liraya kadar para cezasına mahkûm edilecektir. Burada genel hükümlerden farklı olarak inkâr tazminatı kabul edilmiş ve para cezasının asgari haddi 100 liraya çıkarılmıştır. Bunun sebebi kambiyo senetlerindeki imzalara itimat edilmesi hususunu daha kuvvetle sağlamaktadır. Kötü niyetli bir borçlu, bu cezaları göz önüne alarak imza inkârına teşebbüsten vazgeçebilecektir. Borçlu, imzanın muvakkaten kaldırılması üzerine müddeti içinde borçtan kurtulma davası açar ve bu davayı kazanırsa, mahkûm olduğu inkâr tazminatı ve para cezası kalkacaktır. Bu suretle, tetkik merciinin basit bir inceleme neticesi karar vermesi sebebiyle husule gelebilecek yanılmalardan borçlunun müteessir olmaması sağlanmak istemiştir.
İtirazı muvakkaten kaldıran borçlunun yedi gün içinde 69 ncu maddeye göre borçtan kurtulma davası açabilmesi ve bu davanın dinlenebilmesi için, borçlunun senet bedeli kadar bir teminat göstermesi (36 ncı maddedeki icranın geri bırakılması kararlarında olduğu gibi) şart kılınmıştır. Bunun sebebi, bilhassa kambiyo senetlerinde imzanın inkârı suretiyle ödemenin geciktirilmesinin önüne geçilmek istenmesidir. Borçlu tetkik mercii önünde haksız çıkmış, imza kendisine ait sayılmıştır. Ona teminatsız borçtan kurtulma davası hakkı tanınırsa, senet bedelinin ödenmesini hiç olmazsa birkaç ay daha geciktirebilecektir. Neticede haksız çıkınca ödeyeceği tazminat onu bu davayı haksız olarak açmaktan alıkoyamayacaktır. Zira, borçlu istifa edeceği mehil için tazminat nisbetinde bir faiz ödemeye hazır olabilir. Borcu karşılayacak teminat şartı konulunca, borçlu hakikaten kendisini haklı görüyorsa borçtan kurtulma davası açacak ve borçtan kurtulma davası takibi uzatmak isteyenlerin kötüniyetle gidebilecekleri bir yol olmaktan çıkacaktır.
Borçtan kurtulma davası açabilmek için teminat göstermek mecburiyetinde olan borçluya bir kolaylık sağlamak; aynı zamanda alacaklının da menfaatlerine tevafuk etmek üzere, ‘borca yeter menkul veya gayrimenkul mallarını icra dairesine haczettiren borçlunun da davasının dinleneceği’ kabul edilmiştir.»
-
Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi
«Bu maddenin 3 üncü fıkrasına yapılan ilave, 68a maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak yapılmıştır. Maddede başkaca bir değişiklik yoktur.»
-
C. Senatosu Anayasa ve Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi
«Bu maddenin üçüncü fıkrasına, 68a maddesine paralel olarak ‘menfi tesbit’ kelimesi ilave edilmiş ve bu fıkradan sonra 4 üncü fıkra olarak yeni bir fıkra ilave olunmuştur. Yeni fıkraya göre, kambiyo senedinin borçlusu, inkâr ettiği imzasını en geç itirazın kaldırılması duruşmasının ilk celsesinde kabul ederse hakkında inkâr tazminatı ve para cezası hükmolunmayacak ve yargılama giderleri ile mülzem olmayacaktır. Bununla beraber icra dairesinin yetki çevresi içinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun daireye giderek senedi görmesi ve imza inkârını bundan sonra yapması asıl olduğundan, itirazda bulunduktan sonra münker imzayı kabul etmesi, durumunda bir değişiklik sağlamayacak ve lehteki hükümler bu kabil borçlular hakkında uygulanmayacaktır. Madde bu değişiklik ve ilâvelerle kabul olunmuş, hükümler sevkinde kambiyo senetlerinin hususiyeti de bilhassa gözönüne alınmıştır.»
Not: Bu konuda ayrıca yuk. İİK. 168 altındaki «3494 sayılı kanuna ait Hükümet Gerekçesi»ne bakınız.
-
6352 sayılı Kanuna ait Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi
Alt Komisyon metninin 34’üncü maddesi icra tazminat oranlarına ilişkin yukarıda ifade edilen gerekçelerle verilen önergeyle, 2004 sayılı Kanunun 170’inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “yüzde kırkından” ibaresinin “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmesi neticesinde çerçeve 34’üncü madde olarak Komisyonumuzca kabul edilmiştir.