İİK. 170/IV uyarınca, alacaklının senedi takibe koymada «kötü niyetli» ya da «ağır kusurlu» olduğu kanıtlanmadıkça «imza itirazının kabulü» kararı ile birlikte borçlu lehine -% 20- tazminata hükmedilemeyeceğinden, ciranta tarafından keşideciye karşı yapılan takiplerde, ciranta senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından «imza itirazının kabulüne» karar veren imza mahkemesinin ayrıca borçlu lehine -%20- tazminata da hükmedemeyeceği—
İİK. 170/II uyarınca «icra takibinin geçici olarak durdurulmasına» karar verilmemiş veya kararda öngörülen yatırılmadığı için icra takibi durmamışsa, icra mahkemesince «imza itirazını reddi» kararı ile birlikte alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilemeyeceği (İİK. 170/III, c: 4)-
Borçluya daha önce gönderilmiş olan ödeme emrinin, icra mahkemesince iptal edilmesinden sonra gönderilen yeni ödeme emri üzerine, borçlunun itiraz (şikayet) süresinin yeniden işlemeye başlayacağı—
Alacaklı ve borçlunun yargılama dışında özel olarak alıp dosyaya sundukları “takip konusu senetleri altındaki imzanın borçluya ait olup olmadığı” konusundaki raporlara, resmi nitelikte olmamaları nedeniyle mahkemece itibar edilemeyeceği-
İİK. 170/III uyarınca «imza incelemesi yapılmadan» inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirilerek «imza itirazının kabulüne» karar verilen durumlarda, bu kararla birlikte ayrıca alacaklı aleyhine -İİK. 170/IV’e göre- «takip konusu alacağın yüzde onu oranında» -Hazine yararına- «para cezası»na hükmedilemeyeceği—
Ciranta konumunda olan borçlunun «keşide tarihindeki düzeltmede yer alan paraf imzasının keşidecinin ürünü olmadığı» yönünde itiraz hakkı bulunmadığı, bu hakkın sadece keşideciye ait olduğu—