«Sıra cetveline itiraz davaları»nda (ve «sıra cetveline yönelik şikayet»lerde) sırasına itiraz edilen alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» (davalı) olarak gösterilmesi [eğer gösterilmemişse mahkemece (icra mahkemesince) bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi] gerekeceği—
Üzerine ihtiyati haciz konulan şeyin kesin hacze dönüşmeden kamu alacağı için haczedilmesi halinde ihtiyati haczin kamu alacağından dolayı konulan hacze iştirak edemeyeceği—
SSK’nun ilk hacze -6183 s. K. mad. 21/1 uyarınca- katılabilmesi için, alacağının prim alacağı veya 6183 s. K. mad. 1 kapsamında olan bir kamu alacağı olması gerektiği (SSK’nun sebepsiz zenginleşme, haksız fiil ve sözleşmelerden doğan alacakları için, ilk hacze -6183 s. K. mad. 21/I uyarınca- katılamayacağı)—
Satış isteme süresi dolmadan icra müdürlüğüne yapılan «haczin yenilenmesi talebi»nin ve icra müdürlüğünce verilen «haczin devamına» ya da «haczin yenilenmesine» ilişkin kararın, süresinde satış istenmemesi halinde haczin düşmesini önlemeyeceği-
Alacaklı vekiline ait, «vekalet ücreti»nin, «bütün alacaklıları ilgilendiren gider»lerden olmadığı, bu nedenle satış bedelinden öncelikle ödenemeyeceği – İcra (takip) vekalet ücretinin -İİK 138/III uyarınca «takip masrafları»ndan olduğu ve- Avukatlık Kanununun 166 ncı maddesindeki özel düzenleme dışında- sıra cetvelinde bir öncelliği bulunmadığı—
Davacının «davalıların satışa konu araca koydurdukları haczin geçersiz olduğunu» belirterek sıra cetveline itiraz etmiş olmaları halinde, uyuşmazlığın icra mahkemesince çözümlenmesi gerekeceği—
«Bono», her zaman düzenlenmesi mümkün bir senet olduğundan -satış sözleşmesi, ticari defter kayıtları gibi- başka delillerle doğrulanmadıkça, alacağın varlığına ilişkin «yeterli delil» sayılamayacağı—