Bir alacaklının «sıra cetvelinde pay ayrılan başka bir alacaklının haciz isteme yetkisi gelmeden haciz uyguladığını» ileri sürmede hukuki yararı bulunduğu—
İnkar tazminatının mahkemece hüküm altına alınan bağımsız bir alacak niteliğinde olması nedeniyle, paylaştırmada dikkate alınamayacağı—
İİK. 268’de ihtiyati haczin rehne iştirakine dair bir düzenleme bulunmadığından, rehnin hacze, haczin rehne iştirakinin mümkün olmadığı - Borçlunun ihtiyaten haczedilmiş taşınmaz üzerinde daha sonra ipotek kurmasının, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklının bu hacizle sağladığı haklar saklı kalmak kaydıyla (ondan sonra hüküm ifade etmek üzere) mümkün olabileceği ve bu durumda ihtiyati hacizden sonra kurulan ipoteğin rüçhanlı sayılmayacağı ve garameten paylaşmaya giremeyeceği—
7 günlük sıra cetveline şikayet süresinin, sıra cetvelinin ilgili (vergi alacağının tahsili için vergi borçlusu aleyhine takibe geçen ve haciz işlemlerini yapmış olan) vergi dairesine tebliğinden itibaren başlayacağı—
Üçüncü kişiler tarafından -İİK’na göre- kesin olarak haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı Kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze -İİK. 100’deki koşullar aranmadan- katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten (alacaklı oranında) paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)—
İcra dosyasının birleştirildiği icra dosyasındaki haczin imkanlarından faydalanamayacağı, bu sebeple satış bedelinin davalının birleştirilen dosyalarından haciz konulan icra dosyası ve davacının icra dosyası arasında garameten paylaştırılması gerekeceği-
Kamu (prim, vergi v.) alacağından dolayı konulan hacze, daha sonra başka bir adi (özel) ve imtiyazlı alacaklının (örneğin; işçi alacağından dolayı) iştirak edemeyeceği—
SSK’nun kamu alacağı niteliğinde olmayan alacaklarından dolayı ilk hacze katılıp katılamayacağının İİK’nun 100. maddesine göre belirlenebileceği—