Borçlunun rehinli malının bedelinin araç üzerindeki hak sahiplerinin alacaklarını karşılamaya yetmemesi halinde, başka malların haczi suretiyle takibe devam edilemeyeceği—
Hacizli malın satışından sonra düzenlenecek sıra cetvelinde, sıra cetvelinin düzenlendiği ya da satış bedelinin vezneye girdiği tarihe kadar değil, satış tarihine kadarki ana paraya işletilecek faizin, ana parayla birlikte sıra cetvelinde yer alacağı—
İpotek tarihinin, ihtiyati haciz şerhinin tapuya işlenmesinden sonra olması halinde, ipoteğin kurulması sırasında alacaklı ihtiyati haczin varlığını öğrenmiş olduğundan, ihtiyati haciz sahibinin ihtiyati haczin kesinleşmiş olması kaydıyla sıra cetvelinde ipotekten önce yer alacağı ve ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin bu konuda önem taşımayacağı—
İhtiyati tedbir kararlarının daha önce konulmuş olan hacizlere iştirak edemeyeceği ve icra dairesince düzenlenen 'sıra cetveli'nde ('derece kararı'nda) yer alamayacağı
Kamu alacağından dolayı konulmuş olan hacze, -adi veya imtiyazlı- alacakların daha sonra iştirak edemeyecekleri (6183 s. K. 69)–(NOT: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. Maddesi’nin (5) ve (6). Fıkralar, Anayasa Mahkemesi’nin 19.03.2015 T. VE E: 2014/144, K: 2015/29 Sayılı Kararı İle İptal Edilmiştir.)
Muvazaa nedenine dayanan sıra cetveline itiraz davalarında isbat yükünün davalı-alacaklıda olduğu, davalı-alacaklının alacağının varlığını «takipten önce düzenlenmiş, usulüne uygun ve birbirini doğrulayan belgelerle» kanıtlaması gerekeceği—
«İşçi alacakları»nın, iflas halinde (borçlunun iflası durumunda) «birinci sırada» imtiyazlı oldukları, borçlunun mallarının haciz yolu ile takip sonucunda satılmaları üzerine düzenlenen sıra cetvelinde, bu alacaklıların koydukları haczin, ilk hacze iştirak etmeleri (İİK. 100) halinde, haczine iştirak ettikleri alacaklılarla aynı hacze iştirak eden diğer alacaklılara karşı «imtiyazlı alacak» olarak kabul edilecekleri, önceki tarihli hacizlerin önüne geçemeyecekleri—
Kara taşıt araçlarının sicil kaydına konan haczin, araç sahibinin araç üzerindeki tasarrufunu kısıtlaması nedeniyle, geçerli bir «el koyma» ve «haciz» niteliğinde olduğu - Aracın kaydına haciz koydurmuş olan alacaklıya da, aracı fiilen haciz ettirmiş alacaklı gibi, sıra cetvelinde yer verilmesi gerekeceği - Kara taşıt araçlarının «fiili haczi» ile «kayden haczi» arasında doğurduğu hukuki sonuçlar bakımından fark olmadığı, bunlardan hangisi daha önce yapılmışsa, onun için sıra cetvelinde daha ön sırada yer ayrılacağı—