İİK’nun 142. maddesinde kastedilen «miktar»a ilişkin itirazların «davalı alacaklı ile borçlu arasındaki hukuki işlemden doğan alacak miktarının sıra cetveline geçirildiği miktarda olmadığı» hallere ve özellikle bu halin diğer alacaklılara zarara uğratmak amacıyla oluşturulmuş bulunmasına münhasır olduğu—
Borçlunun rehinli malının bedelinin araç üzerindeki hak sahiplerinin alacaklarını karşılamaya yetmemesi halinde, başka malların haczi suretiyle takibe devam edilemeyeceği—
Hacizli malın satışından sonra düzenlenecek sıra cetvelinde, sıra cetvelinin düzenlendiği ya da satış bedelinin vezneye girdiği tarihe kadar değil, satış tarihine kadarki ana paraya işletilecek faizin, ana parayla birlikte sıra cetvelinde yer alacağı—
İpotek tarihinin, ihtiyati haciz şerhinin tapuya işlenmesinden sonra olması halinde, ipoteğin kurulması sırasında alacaklı ihtiyati haczin varlığını öğrenmiş olduğundan, ihtiyati haciz sahibinin ihtiyati haczin kesinleşmiş olması kaydıyla sıra cetvelinde ipotekten önce yer alacağı ve ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin bu konuda önem taşımayacağı—
İhtiyati tedbir kararlarının daha önce konulmuş olan hacizlere iştirak edemeyeceği ve icra dairesince düzenlenen 'sıra cetveli'nde ('derece kararı'nda) yer alamayacağı
Kamu alacağından dolayı konulmuş olan hacze, -adi veya imtiyazlı- alacakların daha sonra iştirak edemeyecekleri (6183 s. K. 69)–(NOT: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. Maddesi’nin (5) ve (6). Fıkralar, Anayasa Mahkemesi’nin 19.03.2015 T. VE E: 2014/144, K: 2015/29 Sayılı Kararı İle İptal Edilmiştir.)
Muvazaa nedenine dayanan sıra cetveline itiraz davalarında isbat yükünün davalı-alacaklıda olduğu, davalı-alacaklının alacağının varlığını «takipten önce düzenlenmiş, usulüne uygun ve birbirini doğrulayan belgelerle» kanıtlaması gerekeceği—