Her iki şirketin birbirlerine komşu olmalarının, başkaca delillerle de doğrulanmadığı sürece, tek başına komşu şirketin kötü niyetli olduğunu kabul için yeterli olmayacağını-
"Borçlu" ile "yeğeni" arasındaki tasarrufların, 6183 sayılı Kanunun 28/1. maddesi uyarınca iptale tâbi olduğu–
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmeyip, takip konusu borcu kabul edip, hakkındaki takibi kesinleştirip, üzerine haciz konması için taşınmazlarına ait tapu kaydı bilgilerini alacaklıya vermesinin, "davacı alacaklının alacağının tahsilini engellemek amacıyla yapılmış muvazaalı bir işlem" olması nedeniyle açılacak tasarrufun iptali davası sonucunda iptali gerekeceği-
Davalı üçüncü kişinin, diğer davalı borçlunun amcası/dayısı/teyzesi/halası (ya da yeğeni) olması halinde, üçüncü kişinin borçlunun yapmış olduğu tasarrufları "alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığını" bilmesi gerekeceğinden, borçlu ile amcası/dayısı/teyzesi (yeğeni) arasındaki tasarrufun İİK. 280/I-II uyarınca iptaline karar verilmesi gerekeceği-
6183 sayılı kanunda açık hüküm bulunmamasına rağmen, İİK. 280/III hükmünü kıyasen 6183 sayılı kanuna göre açılan iptâl davaların da uygulanması gerekeceği–
"Borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "eniştesi" olması halinde, bu kişinin borçlunun içinde bulunduğu mâli durumu ve alacaklılarına zarar verme kasdını bilmesi gereken konumda bulunduğundan, borçlu ile bu kişi arasındaki işlemin -İİK. 280/I ve II uyarınca- iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Bir ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamının veya önemli bir kısmının -örneğin; borçlu şirketin tek malvarlığı olan taşınmazının ya da borçlu şirket adına kayıtlı iki kamyonun veya borçluya ait bir otobüsün devir veya satışı halinde davalı satın alanların, borçlunun ızrar kastını bildiklerinin karine olarak kabul edileceği, alacaklı lehine olan bu karinenin aksinin borçlu tarafından kanıtlanması gerekeceği-
Dava konusu lokantayı borçludan satın alan üçüncü kişinin, lokantanın kira bedellerinin lokantanın önceki maliki takip borçlusuna ödenmesine sessiz kalmasının, kendisinin kötüniyetli ve satışın muvazaalı sayılmasına neden olacağı-