Üçüncü kişi ile borçlunun dedelerinin kardeş olmaları nedeniyle, üçüncü kişinin, borçlunun amacını ve mal kaçırma kasdını bilebilecek durumda olduğu–
Davalı 3. kişilerin, borçlu şirket vekili ve aynı zamanda davalının kardeşi ile aynı mahallede oturuyor olmaları ve borçlu şirket ile birlikte iş yapmış olmalarından dolayı borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olmaları nedeniyle kendilerine yapılan tasarrufun iptâline karar verilmiş olması gerekeceği–
Davalı üçüncü kişinin, diğer davalı borçlunun amcası/dayısı/teyzesi/halası (ya da yeğeni) olması halinde, üçüncü kişinin borçlunun yapmış olduğu tasarrufları "alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığını" bilmesi gerekeceğinden, borçlu ile amcası/dayısı/teyzesi (yeğeni) arasındaki tasarrufun İİK. 280/I-II uyarınca iptaline karar verilmesi gerekeceği-
"Borçlu" ile "üçüncü kişi"nin şirket olup, ortaklarının ve/veya yöneticilerinin aynı kişiler olması halinde, bu "organik bağ" nedeniyle, borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "mal kaçırma kasdı" ile "alacaklılarına zarar verme kasdı"nın biliyor farzedileceği (ve bundan dolayı üçüncü kişiye yapılmış olan tasarrufun iptâline karar verilmesi gerekeceği)–
3. kişinin borçlunun yeğeni olduğunun anlaşıldığı ve ipo­teklerin neden verildiği hususunun inandırıcı şekilde ispat edilememesi gerekçesi ile davanın kabulü ile taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Muvazaalı işlemler (haciz, satış, ipotek vs.) hakkında iptâl davası açılabileceği-
Resmi mercilerce usulüne uygun şekilde yapılmış olan ihale işlemlerinin muvazaalı olduğu usulen kanıtlanmadıkça, yapılmış olan ihale hakkında tasarrufun iptali davası açılamayacağı-