İCRA VE İFLÂS KANUNU > 4 - Haciz Yoliyle Takip > - II. HACİZ > - İstihkak iddiasına itiraz : > - A - Borçlunun zilyedliği: > Madde 97 - 2- Üçüncü şahsın istihkak iddiası
Dava konusu aracın sigorta şirketince 4.kişiye ihale edilip edilmediğinin, halen kimin yedinde (zilyetliğinde) bulunduğunun, araştırılıp tespit edilmesinden sonra, tam hasar (pert) uygulaması yapılarak trafikten çekilen ve tescili silinmiş olan aracın artık 2918 s. K. mad. 20/d’de öngörülen “trafikte kayıtlı” araçların noterden satış ve devirlerine ilişkin olan düzenlemelere tabi olup olmadığı, ya da mahcuz aracın taşınır mallardaki mülkiyetin intikaline ilişkin olan MK mad. 763’de öngörülen menkul mal niteliğinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve keza; taşınırların satışının (ya da bağışlanmasının) kural olarak şekle bağlı olmayıp, satanın (veya bağışlayanın) bu şeyi karşı tarafa teslim etmesi ile aktin gerçekleşeceği ve mülkiyetin alıcıya geçeceği ilkesinin olayda uygulanıp uygulanamayacağı hususlarının yukarıda belirtilen ilkeler ışığında tartışılmasından sonra, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Son oturumda mahkemece tutanağa yazdırılıp tefhim edilen kararın esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
İİK. nun 97/XVII. maddesi uyarınca, istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının –İİK. nun 11.Babı hükümlerine dayanarak- geçici veya kesin aciz belgesi ibraz etmeksizin karşılık dava olarak “iptal davası” açabileceği-
“Yetki itirazının” ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebileceği; kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda hakimin doğrudan “yetkisizlik kararı” veremeyeceği-
Satışın salt borcun doğumundan sonra yapılmış olması halinde iptal şartları oluşmamışsa tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği- Mahkemece öncelikle mevcut delillere göre tasarrufun iptalinin gerekip gerekmeyeceğinin araştırılması ve sonucuna göre tasarrufun iptali davası yönünden karar verilmesi, tasarrufun iptali davasının sonucuna göre de davacı 3.kişinin istihkak davası hakkında karar verilmesi gerektiği-