İstihkak davası sırasında borcun haricen ödendiğinin anlaşılması halinde, istihkak davası konusuz kalmış olacağından, mahkemece “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların farklı hacizli mallar için istihkak iddiasında bulunarak ayrı ayrı dava açmış olmaları ancak aralarındaki bağlantı nedeniyle tüm dosyaların birleştirilerek yargılamaya devam edilmiş olunması halinde, dava değerinin her bir üçüncü kişinin istihkak iddiası açısından ayrı ayrı belirlenmesi gerekeceği-
Davacının, davalının rızası olmaksızın davasını geri alamayacağı, yani davayı takipten sarfınazar edemeyeceği-
İstihkak davalarının görülebilmesi için, genel dava şartları yanında özel bir dava şartı olarak “geçerli bir haczin varlığı”nın da gerektiği-
On günlük yasal süre geçirildikten sonra havalesi yaptırılıp temyiz defterine kaydedilen temyiz talebinin geçerli olmayacağı; süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay’ca da bu konuda “temyiz isteminin süre yönünden reddine” karar verilebileceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-