Kefillerin, kredi sözleşmesindeki limitle ve kendi temerrütlerinin sonuçlarından sorumlu oldukları, kefillere de ayrıca ihbar yapılarak temerrüde düşürülmeleri gerektiği–
Vâde farkı alacağı için ödenmesinde gecikme nedeniyle ayrıca temerrüt faizi istenemeyeceği–
Kefalet senedinde, kefilin sorumlu olduğu miktarın belirtilmemiş olması halinde, kefilin -BK. 110 (şimdi; TBK. mad. 128) uyarınca- «üçüncü kişinin fiilini taahhüt eden» sıfatıyla sorumluluğunun sözkonusu olamayacağı–
Karz akdinden doğan alacak için yapılan ilâmsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, kambiyo senedine «belge» olarak dayanılması halinde davanın on yıllık zamanaşımı süresine bağlı olacağı–
Cezaevi harcının sorumlusu yasa uyarınca «alacaklı» olduğundan, itirazın iptali davalarında «cezaevi harcını da kapsar şekilde itirazın iptaline ve takibin devamına» karar verilemeyeceği–
Kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen gayrimenkul ipoteğinin limitini aşan borç miktarı için ilamsız icra takibi yapılabilir ise de, ipotek dışında ayrıca bankaya ciro edilmiş teminat senetlerinin varlığı halinde, teminat senetleri kapsamındaki borç için ilamsız takipte bulunulamayacağı–
İtirazın iptali davası devam ederken takip konusu borcun ödenmesi sonucu ya da davanın açılmasından sonra takibe itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu davanın konusuz kalması (ve alacağın likit olması) koşuluyla mahkemenin yargılamayı sürdürerek davanın açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğunu belirledikten sonra haksızlığı belirlenen taraf aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata (ve yargılama giderlerine) hükmetmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince (tetkik merciince) iptal edilmiş olan icra takibi ile ilgili olarak açılmış olan “itirazın iptali” davasına “alacak (tahsil) davası” olarak bakılması gerekeceği-
İtiraz iptali davası icra takibi ile bağlantılı olduğunda davalı aleyhine girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmadıkça itirazın iptali davasının dinlenmeyeceği–