Borç rehinle temin edilmiş olsa bile, alacaklının müteselsil kefili doğrudan doğruya takip edebileceği–
İhracat taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle Merkez Bankasınca uygulanan müeyyideye ilişkin paralar
İtirazın iptali davası sonunda, «takipte istenen faiz ile icra takibinin devamına» hükmedilmesi (karar verilmesi) gerekeceği–
İtirazın iptali davalarında ispat yükünün davacıda olduğu ve davacının «alacağının varlığını» kanıtlamakla yükümlü olduğu–
Hesabı kat eden banka tarafından müteselsil kefile -BK. 101 (şimdi; TBK. mad. 117) ve 491 (şimdi; TBK. mad. 590) uyarınca- ihtarda bulunulmadıkça müteselsil kefilin tümerrüde düşmüş olmayacağı–
Borçlu adına çıkarılan 163 örnek (şimdi; ÖRNEK 10)ödeme emrinin, tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edildiği, borca itiraz hakkının ödeme emrinin tebliği ile doğacağı, henüz itiraz hakkı doğmadan merciye başvurulduğundan itirazın reddinin gerekeceği-
Dava dilekçesinde kanunda öngörülen miktardan -% 40’dan (şimdi; %20'den)- daha az icra inkâr tazminatına -örneğin; % 15- talep edilmiş olması halinde, taleple bağlı kalınarak hüküm verilmesi gerekeceği–
İpotekle temin edilen borç
İtirazın iptali davası devam ederken takip konusu borcun ödenmesi sonucu ya da davanın açılmasından sonra takibe itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu davanın konusuz kalması (ve alacağın likit olması) koşuluyla mahkemenin yargılamayı sürdürerek davanın açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğunu belirledikten sonra haksızlığı belirlenen taraf aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata (ve yargılama giderlerine) hükmetmesi gerekeceği–