Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu uyarınca çıkarılmış olan yönetmeliği uygun olarak verilmiş olan kesinleşmiş disiplin cezasının adı geçen yönetmeliğin 39. maddesi uyarınca «bu tür para cezalarının İİK. hükümlerine göre tahsil olunacağı» öngörülmüş olduğundan bu para cezasının tahsili amacıyla yapılan takibe yönelik olarak açılmış olan itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Dava olunan tutarın % 15`i oranındaki paranın avukat ücreti olarak ödeneceği dava olunan şeyin belli bir yüzdesinin başarıya göre değişmeden ücret olarak belirlendiğinde ve hasılı davaya iştirak niteliğinin mevcudiyetinde duraksamanın bulunmadığı, diğer anlatımla ücret sözleşmesinin bu hükmünün Avukatlık Kanunu`nun 164/2. fıkrasında aranan başarıya göre değişmek koşulunu kapsamadığı gibi, davanın kaybedilmesi halinde verilecek ücret miktarını da belirlememiş olduğunun açıklık kazandığı, bu nedenle davada dayanılan ücret sözleşmesine geçerlilik tanınmasının mümkün olmadığı-
Takip konusu borcun bir kısmına itiraz edilmiş olması halinde, inkâr tazminatına takibin tamamı üzerinden değil, sadece itiraz edilen (dava konusu olan) kısım üzerinden hükmedileceği–
Davalı (borçlu) tarafından yapılan ödemenin «başka bir borca ilişkin olduğunu» ileri süren davacının (alacaklının) bu iddiasını isbatla yükümlü olduğu-
Teminat mektubu komisyon ve giderlerinden doğan banka alacağının «likit» bir alacak olduğu–
19. Hukuk Dairesi Kararları
Yabancı para alacağının tahsiline ilişkin davada, “döviz alış kuru”nun değil “döviz satış kuru”nun esas alınacağı-
Alacağı için «asıl borçlu»dan «teminat ipoteği» almış olan bankanın, «ipotek limiti miktarı kadar» borçlu hakkında «ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla», «ipotek limitini aşan miktar için» de, hem borçlu ve -«tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla»- kefiller hakkında «genel haciz yolu ile» takip yapabileceği–
Kredi borcunun teminatı olarak bankaya verilen müşteri senetlerinden, gerek dava öncesi gerekse davanın karar aşamasına kadar geçen süredeki tüm tahsilatların takip konusu borçtan mahsup edilerek bulunacak «bakiye üzerinden itirazın iptaline» karar verilmesi (inkâr tazminatının ise, dava tarihindeki borç üzerinden hesaplanması) gerekeceği–
“İtirazın iptali davası”nda, mahkemece yalnızca ‘itirazın iptaline’ ve istek varsa ‘icra inkar tazminatının tahsiline’; “tahsil davası”nda ise sadece ‘alacağın’ ve istek varsa ‘faizin’ tahsiline karar verilebileceği ayrıca inkar tazminatına hükmedilemeyeceği (“itirazın iptali davası” sonunda “tahsil kararı” verilemeyeceği)-
