Gecikmiş itiraz başvurusunun icra dairesine değil icra mahkemesine yapılması gerekeceği- Tebliğ tarihinde yurtdışında olduğunu ileri süren borçlunun mazeretini gösterir delillerini gecikmiş itiraz talebi ile birlikte bildirilmemesi halinde gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ işleminin yapıldığı sırada yurtdışında bulunan borçlunun gecikmiş itirazda bulunabileceği, bu durumda borçlunun Türkiye’ye giriş tarihi sorularak sonucuna göre icra mahkemesince bir karar verilmesi gerekeceği (borçlunun dilekçesinde usulsüz tebligattan bahsedip tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemiş olmasının, HUMK'un 76. (şimdi; HMK.’nun 33.) maddesi uyarınca sonuca etkili olmayacağı)-
Borçlunun (vekilinin) icra mahkemesine verdiği dilekçede “gecikmiş itirazdan” söz etmesinin sonuca etkili olmadığı, çünkü HMK’ nın 33. maddesi gereğince hukuki sebebi ve uygulanacak yasa maddesini belirlemenin hakimin görevine giren bir konu olduğu; ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğün gecikmiş itiraz nedeni olarak kabul edilemeyeceği, tebligatın usulsüz olarak yapılmış olduğu sonucuna varılması halinde Tebligat Kanunun 32. maddesi çerçevesinde tebliğ tarihinin düzeltilmesiyle yetinileceği-
Özel bir hekimden alınmış olan ve ilgili resmi sağlık kurumunca tasdik edilmemiş olan raporun geçerli olmayacağı; ayrıca raporda öne sürülen bel ağrısı rahatsızlığının icra dairesine gidip borca itirazı engelleyici nitelikte olup olmadığı belirlenmeden, gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilemeyeceği-