İİK.nun 89. maddesine göre açılan menfi tespit davalarının dava koşulunun, icra müdürlüğünce çıkarılan 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine usulen itiraz edilmemesi ve çıkarılan 3. haciz ihbarnamesi sonucu dava açılması olduğu, yargılama sırasında icra hukuk mahkemesince verilen ve kesinleşen karar uyarınca haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiş olması halinde, İİK 89 uyarınca açılan davanın konusunun kalmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Dava dışı şirket ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle verilen çekler karşılığında teslimi gereken malların tam olarak teslim edilmediğini, dava dışı şirketin davalının acentesi olduğunu ve onun işlemlerinden davalının da sorumlu bulunduğunu ileri süren davacının, istirdat davasında, öncelikle dava dışı şirketin davalının acentesi olduğunu ve ayrıca verilen çeklerin avans çeki olup bu çekler karşılığında mal teslim edilmediğini kanıtlamak zorunda olduğu, kural olarak çeklerin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulünün gerektiği ve aslolanın peşin satış olup peşin satışlarda mal ve bedelin aynı anda ödeneceği konusunda yasal karine mevcut olduğu, bu karinelerin aksini iddia eden davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği-
Davacı ile davalı arasındaki protokolden kaynaklanan def'ilerin hamil durumundaki bankaya karşı ileri sürülebilmesi için hamilin bu çekleri kötüniyetle iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekeceği-
Bilirkişi kurulu raporunda ayıbın “açık ayıp” olduğu saptandığına göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/c maddesi gözetilerek, ayıp ihbar süreleri üzerinde durulup değerlendirme yapılarak bir karar verilmesinin gerekeceği-
Kiracı tarafından açılan menfi tespit ve istirdat istemi-
Çek arkasında çekin tahsil için verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığından, cironun temlik cirosu olduğunun kabul edileceği, mahkemece dava konusu çek bedelinin hangi davalıya ödendiği hususu araştırılarak, asıl davadaki davalı konumunda bulunan bankaya çek bedelinin ödendiğinin tespit edilmesi halinde, davalının çek bedelini geri ödeme borcu bulunduğu hususu gözetilmeden eksik inceleme sonucu davalı banka hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takibe konu çekteki imzanın sahte olduğu iddiası ile menfi tespit istemi-
Menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde ayrıca borçlu lehine tazminata hükmedilemeyeceği; davalı alacaklının icra takibinde haksız çıkması, kötüniyet tazminatının kendisinden tahsiline karar verilebilmesi için tek başına yeterli olmayıp, ayrıca ve özellikle icra takibine girişmesinde kötü niyetli olduğunun da davacı borçlu tarafından ispatlanması gerektiği-