Temsile yetkisi bulunmadığı halde, bir kişinin temsilci sıfatı ile bir kambiyo senedine imzasını atmış olan kimsenin, o senet bedelinden dolayı bizzat kendisinin sorumlu olacağı-
Takibin vekil tarafından yürütüldüğü durumlarda icra mahkemesince, tarafların yokluğunda verilen kararın asile değil vekile tebliğ edilmesi gerekeceği (Asile yapılan tebligatla temyiz süresinin işlemeye başlamayacağı)—
Borçlu tarafından «tebligatın usulsüzlüğü iddiası (şikayeti)» ile birlikte «borca itiraz»da bulunulmuş olması halinde öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiasının incelenip, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde itirazın esasının incelenmesi gerekeceği-
Tüketici mahkemesince verilmiş olan «her kim elinde olursa olsun icraya konulmaması, ödenmemesi, ciro edilmemesi ve protesto edilmemesi» yönünden verilmiş olan tedbir kararına rağmen bu karardan sonra alacaklı (vekili) tarafından yapılmış olan takibin anılan tedbir kararının içeriğine aykırı olması nedeniyle, icra mahkemesince «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
Borçlu tarafın ibraz ettiği ödeme belgesi hakkında alacaklı vekilinin önce «alacaklı asil ile görüşeceğini» beyan etmesi daha sonra da kendisine bu konuda verilen süreden sonraki oturuma alacaklı vekilinin katılmaması üzerine, mahkemece «takibin iptaline» karar verilemeyeceği; alacaklı vekilinin duruşmaya gelip açıklamada bulunmamasının söz konusu belge altındaki imzanın inkarı anlamına geleceği ve bu durumda icra mahkemesince, İİK. 169/a-III, c: 1’e göre işlem yapılması gerekeceği—
Takipte bulunan hamilin kötü niyetli olduğu ispat edilmediği sürece, takip borçlusunun keşideci veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında mevcut olan ilişkiye dayanan def’ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği—
İhtiyati haciz kararı veren mahkemeye yetki yönünden itiraz edilip, ihtiyati haciz kararı kaldırılmadıkça, örnek: 163 ödeme emri üzerine icra mahkemesine başvurulup yetki itirazında bulunulamayacağı—
"Bir hukuki işlemi -örneğin, borç ikrarını, senetteki imzanın kabulünü- ilgilendirmeyen" tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, buna karşın, "bir hukuki işlemi ilgilendiren" tutanakların aksinin ise ancak yazılı delil ile isbat edilebileceği–
Takip dayanağı bonoların alacaklıya ciro yoluyla intikal etmiş olması halinde alacaklının takip yapmakta «kötü niyetli» ve «ağır kusurlu» olduğunun kabul edilemeyeceği—