Takip konusu senedin «teminat olarak» alacaklıya verilmiş olduğu»nun -borçlu tarafından yazılı belge ile- kanıtlanması halinde -senetteki alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektireceğinden- yapılan «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin» -işin esasına girilmeden- İİK. 169/a-VI, c: 1 uyarınca «borca itiraz»ın kabul edilerek iptali gerekeceği ve bu kararla birlikte alacaklı aleyhine ayrıca -% 20 oranında- «tazminat»a hükmedilemeyeceği—
Genel hükümler uyarınca açılan menfi tesbit davasının takip hukukuna göre ve basit usulde yargılama yapan icra mahkemesinde «bekletici mesele» yapılamayacağı—
Borçlunun ikametgahının bulunduğu yerde -takip konusu kambiyo senedine dayanarak- icra takibi yapılabileceği—
Yapılan takibe sadece takipte «borçlu» olarak gösterilen ve kendisine ödeme emri gönderilen kişilerin itiraz edebileceği (borca itirazda bulunabileceği)—
«Takip konusu senedin (çekin) teminat olarak verilmiş olduğu» yolunda borçlunun bir itirazının bulunmaması halinde -HUMK’nun 74. (şimdi; HMK. 26.) maddesi uyarınca- tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olan hakimin «senedin (çekin) teminat senedi (çeki) olduğunu» kabul ederek uyuşmazlığı sonuçlandıramayacağı—
Alacaklının, borçlunun ödeme def’inde belirttiği «...YTL’lik» ödemeyi kabul etmiş olması halinde, mahkemece bu miktar için «takibin iptaline» karar verilirken, borçlu da talep etmiş olmasına rağmen, borçlu lehine -İİK. 169a/VI, c: 1 uyarınca- % 20 tazminata hükmedilmemesinin isabetsiz olacağı—
«İİK’nun 169a maddesi gereğince kısmen ödeme nedeniyle, takibin kısmen iptaline» yönelik borçlunun itirazının kabulü halinde, icra mahkemesince «ödeme nedeniyle, takipte istenilen asıl alacak miktarından ... kısmın iptaline» şeklinde karar verilmesi gerekeceği- (Bu durumda «istemin kabulü ile ... TL’nin alacaklıdan istirdatına ve borçlulara ödenmesine» şeklinde karar verilemeyeceği)—
«Takip konusu senedin teminat senedi olduğu»na ilişkin itirazın (borca itirazın) kabul edilmemesi halinde, icra mahkemesince -İİK. 169/a-VI, c: 1 uyarınca- yargılamanın başında «icra takibinin muvakkaten durdurulmasına» karar verilmiş olmadıkça, alacaklı lehine -% 40 oranında- «tazminat» hükmedilmeyeceği—
HUMK’nun 193/III. (şimdi; HMK. 20/1) maddesinde öngörülen 10 günlük (şimdi; iki haftalık) süre içinde takip dosyasının alacaklı tarafından yetkili icra dairesine gönderilerek takibin devamının talep edilmemiş olması halinde -HUMK’nun 193/son (şimdi; HMK. 20/1.) maddesi uyarınca- takibin açılmamış sayılması gerekeceği—
Borçluya ibraname verdikten sonra takip yapan alacaklının (kötüniyetli) sayılacağı ve borçlu lehine -İİK. 169a/VI, c: 1 uyarınca- % 20 tazminata hükmedilmesi gerekeceği—