İcra mahkemesince borçlunun itirazının “esasa ilişkin nedenlerle” reddedilmiş olması ve icra mahkemesince “takibin geçici olarak durdurulmasına” karar verilmiş olması halinde borçlu aleyhine (alacaklı yararına) tazminata hükmedilebileceği; borçlunun itirazının “süre aşımı nedeniyle” reddine karar verilmesi halinde ise böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği-
İcra mahkemesince, tanık dinlenerek “takip konusu senedin ödenmiş olduğu”na karar verilemeyeceği-
Çeki keşide ettiği ileri sürülen kişinin keşide tarihinden önceki bir tarihte vekaletten azledilmiş olması ancak çekin “ileri tarihli” olarak keşide edilmiş olması halinde, çekteki imzaların keşideciye ait olup olmadığının yöntemince araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Yıl içeren dönemlerde faiz hesabının 365 gün üzerinden yapılması gerekeceği-
Ödeme emri üzerine hem “yetki” itirazında bulunulmuş ve hem de “senedin teminat senedi olduğu” ileri sürülmüşse, önce “yetki itirazı”nın incelenmesi gerekeceği-
Mahkemece borca yönelik kısmi itirazın kabul edilmiş olması halinde, takip edilen kısım ile ilgili olarak icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekeceği; itiraz konusu olmayan asıl alacağın tamamı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
“Takip konusu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olması” nedeniyle takibin iptaline karar verilen hallerde,ayrıca icra inkar tazminatı ile para cezasına hükmedilemeyeceği-
Bonoda bulunması zorunlu unsur niteliğinde bulunmayan “malen” ve “İstanbul” ibarelerin senede sonradan ilave edilmiş olmaları halinde, bu ilavenin “taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak yapıldığı” borçlu tarafından “yazılı delil ile” kanıtlanmadığı sürece, sonuca etkili olmayacağı-
“Ödeme belgesi” olarak mahkemeye sunulan belgede, takip konusu bonoya atıf bulunmadığından, alacaklı da yapılan ödemeyi inkar ettiğinden, ispat yükü borçluya düştüğünden, borçlunun “itfa itirazı”nın reddine karar verilmesi gerekeceği-