“Borca itiraz” dilekçesinde,borçlu tarafından takip dosyasının numarası doğru belirtilmiş olduğundan,dilekçede “alacaklının vekilinin adı”nın yanlış yazılmış olmasının maddi hata teşkil edeceği,bu durumun icra mahkemesince borca itirazın incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Bono bedelinin hem yazı ve hem de rakamla gösterilmiş olmasına karşın, iki bedel arasında fark bulunması halinde, yazı ile belirlenen bedele itibar edileceği, ancak bu kuralın, rakam ile değeri belirten bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanacağı - Senette tahrifat yapıldığının saptanması halinde, senedin tahrifattan önceki miktarı için geçerli sayılacağı-
“Yetki itirazı” –icra mahkemesince aksine karar verilmedikçe- satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığından, yetki itirazının incelenmesi aşamasında icra dairesince konulmuş olan hacizlerin, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra da geçerliliğini koruyacağı-
İcra takibinin, lehtarın veya ondan sonraki cirantanın cirosu ile çeki/senedi elinde bulunduran kişi (hamil) tarafından, keşideci veya çeki/senedi kendisine ciro etmemiş olan ciranta hakkında yapılmış olması halinde, hamil –çek/senet huzurunda imzalanmamış (ciro edilmemiş) olduğundan- imzanın keşideciye (cirantaya) ait olup olmadığını bilemeyeceğinden, imzanın borçluya ait olmaması (olmadığının saptanması) halinde, alacaklı (hamil) aleyhine tazminata/para cezasına hükmedilemeyeceği-
Hakkın özünden feragat edilmediği sürece, borcun ödenmiş olmasının, icra mahkemesine yapılan itirazın esasının mahkemece incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
İcra mahkemesince –beş günlük itiraz süresi içinde yapılan itiraz sonucunda- “zamanaşımı itirazının kabulüne” karar verilmesi halinde, ”icranın geri bırakılmasına” değil “takibin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
İcra mahkemesi kararları “kesin hüküm” teşkil etmezse de,bir önceki kararın kesinleşmesi halinde,bir sonraki karar açısından kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Borçlunun “birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu” yetki itirazı sırasında bildirebileceği, bunlardan birisini tercih etmemiş olması halinde tercih hakkının alacaklıya geçeceği; icra mahkemesince duruşma açılarak, alacaklıya tercih hakkı kullandırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği -