İyi niyetli olsa dahi taşınmazın değeri ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında pek fahiş fark olduğu taktirde, bu satışın bağışlama hükmünde olması nedeniyle batıl olduğu-
İptale tâbi tasarruf konusu taşınmazın (taşınırın) davalı (borçlu ile işlemde bulunan üçüncü kişi) tarafından elden çıkarılmış olması ve alıcının da iyi niyetli bulunması halinde mahkemece “taşınmazın (taşınırın) satış tarihindeki değerinin -alacak ve ferileri ile sınırlı olarak- davalıdan tahsiline” karar verilmesi gerekeceği (Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde dava konusu taşınmazı "taşınırı" borçludan satın alan kişinin kötü niyetli olduğunun davacı-idare tarafından kanıtlanamaması halinde, davanın “bedel”e dönüşeceği "6183 s. K.31", borçludan aldığı taşınmazı "taşınırı" elinden çıkarmış olan davalının, bunun elden çıkarıldığı tarihteki keşfen belirlenen gerçek bedelini -davacı alacaklının alacağı ve eklentileriyle sınırlı olarak-davacıya ödemekle yükümlü olacağı)
Borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin "tapuda gösterilen" miktar dışında ayrıca diğer davalı borçluya ödemede bulunmuş olduğunu iddia ve isbat etmiş olmadıkça tapuda gösterilen satış bedeli ile taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri arasında fahiş bir fark bulunması halinde- yapılan satış işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
6183 sayılı Kanunun 28/2. maddesi uyarınca, tasarrufun iptali davası açılabilmesi için, dava konusu taşınmazın "tapudaki satış değeri" ile "gerçek değeri" arasında 'bir misli ya da daha fazla fark' bulunması gerekeceği (ancak bu durumda, farkın 'fahiş' olarak kabul edilerek tasarrufun iptaline karar verilebileceği)–
Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde, “tapu kaydının malik sütununa borçlu ……….’nun adının yazılmasına” şeklinde -mülkiyet naklini de içerir şekilde- hüküm kurulamayacağı-