İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve davacı tarafından alacağın %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Türk Ticaret Kanunu'nun 1353. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesi hükümlerine göre muaccel olmuş çalışma karşılığı geniş anlamda ücret alacakları için ihtiyati haciz talep koşullarının mevcut olduğu-
Davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde çok sayıda haciz işlemi uygulamasının bulunduğu, bu nedenle davacının muaccel olan alacaklarının tahsilinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği, dava konusu işçilik alacaklarının vadesi gelmiş (muaccel) ve rehinle temin edilmemiş alacak olarak kabul edilmesinin gerekli olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 33. madde uyarınca , davacı tarafın uyuşmazlık konusu para alacağı konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteminin 6100 sayılı HMK.’nun 389 ve devamı maddeleri kapsamında değil, ihtiyati haciz istemi ile ilgili İİK.’nun 257 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
Davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalının yetersiz ehliyetle araç kullandığı sırada meydana gelen kaza sonucu zarar gören 3. kişiye yaptığı ödemenin rücuan tahsiline ilişkin davada, davalı adına kayıtlı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasını istediği, mahkemece yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmiş ise de dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu ve davanın niteliği dikkate alındığında ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olup, alacağın varlığının kesin ispatının bu aşamada gerekli olmadığı, bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesinin aranmadığı- Genel kredi sözleşmesi ve ihtarname gözetilerek, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği- "İtirazın iptali davasının devam ettiği ve ihtiyati haciz kararı verilmesinin davayı bitirmeye yönelik olduğu" gerekçesiyle talebin reddedilemeyeceği-
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirketin, 16/12/2011 tarihli sözleşmenin ve bu sözleşmenin feshine dair 01/07/2013 tarihli sözleşmenin yine aynı tarihli alacağın temlikine ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığı, her ne kadar 01/07/2013 tarihli alacağın temlikine ilişkin sözleşme ile iş sahibi Birlik'in, söz konusu şirketten alacaklı olduğu miktarın uyuşmazlık konusu olan ....... TL'nin borçlusu anılan şirket ise de diğer taraflar arasındaki hukuki ilişkide borçlu konumunda olmadığı gibi anılan paranın bloke edilmiş olduğu da gözetildiğinden bu şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı-
Davacı vekilinin dilekçesinde sadece miktar yönünden ihtiyati hacze itirazda bulunulduğundan diğer yönlerden yerel mahkemeye yapılan bir itiraz bulunmadığından yerel mahkemeye karşı ileri sürülmeyen itirazın istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün bulunmadığından tedbir taleplerine ilişkin taleplerinin esastan reddine, ihtiyati haciz yönünden istinaf başvurusunun dava değeri olan 10.000 TL üzerinden 1.000 TL teminat karşılığı verilen yerel mahkemece kararında belirlenen teminat yatırılmadığından ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 396. Maddesi uyarınca durum ve koşulların değişmesi halinde talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği düzenlenmiş olduğundan yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
İcra İflas Kanunu'nun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeye göre hakimin iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceğinin hüküm altına alındığı, İİK'nın 257 ve izleyen maddelerindeki genel ihtiyati haciz kurallarından farklı olarak burada teminat alınmasının da zorunlu olmadığı-
Alacağın yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati tedbir istenmesine engel oluşturmayacağı, alacaklının alacağının bulunduğuna dair mahkemeye kanaat verecek kadar delil göstermesi yeterli olup, alacağın tam olarak ispatı gerekmediğinden yaklaşık ispatın yeterli olduğu-
Davacının talep ettiği tazminat ve alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarlarına yönelik unsurların belirlenmesi gerektiği, davacının iddia ettiği tazminat ve alacakların varlığının çekişme halinde bulunduğu, ayrıca hakkın bulunması halinde bile bunun ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesi için yeterli olmadığı,davalının tazminat ve alacaklarının tahsilini imkansız hale getirdiğini davacının tam ispat olmasa da yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği,salt iddianın bu konuda yeterli olmadığı-