İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesinin aranmadığı-  Genel kredi sözleşmesi ve ihtarname gözetilerek, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği- "İtirazın iptali davasının devam ettiği ve ihtiyati haciz kararı verilmesinin davayı bitirmeye yönelik olduğu" gerekçesiyle talebin reddedilemeyeceği-
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirketin, 16/12/2011 tarihli sözleşmenin ve bu sözleşmenin feshine dair 01/07/2013 tarihli sözleşmenin yine aynı tarihli alacağın temlikine ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığı, her ne kadar 01/07/2013 tarihli alacağın temlikine ilişkin sözleşme ile iş sahibi Birlik'in, söz konusu şirketten alacaklı olduğu miktarın uyuşmazlık konusu olan ....... TL'nin borçlusu anılan şirket ise de diğer taraflar arasındaki hukuki ilişkide borçlu konumunda olmadığı gibi anılan paranın bloke edilmiş olduğu da gözetildiğinden bu şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı-
Davacı vekilinin dilekçesinde sadece miktar yönünden ihtiyati hacze itirazda bulunulduğundan diğer yönlerden yerel mahkemeye yapılan bir itiraz bulunmadığından yerel mahkemeye karşı ileri sürülmeyen itirazın istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün bulunmadığından tedbir taleplerine ilişkin taleplerinin esastan reddine, ihtiyati haciz yönünden istinaf başvurusunun dava değeri olan 10.000 TL üzerinden 1.000 TL teminat karşılığı verilen yerel mahkemece kararında belirlenen teminat yatırılmadığından ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 396. Maddesi uyarınca durum ve koşulların değişmesi halinde talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği düzenlenmiş olduğundan yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
İcra İflas Kanunu'nun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeye göre hakimin iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceğinin hüküm altına alındığı,  İİK'nın 257 ve izleyen maddelerindeki genel ihtiyati haciz kurallarından farklı olarak burada teminat alınmasının da zorunlu olmadığı-
 Alacağın yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati tedbir istenmesine engel oluşturmayacağı, alacaklının alacağının bulunduğuna dair mahkemeye kanaat verecek kadar delil göstermesi yeterli olup, alacağın tam olarak ispatı gerekmediğinden yaklaşık ispatın yeterli olduğu-
Davacının talep ettiği tazminat ve alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarlarına yönelik unsurların belirlenmesi gerektiği, davacının iddia ettiği tazminat ve alacakların varlığının çekişme halinde bulunduğu, ayrıca hakkın bulunması halinde bile bunun ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesi için yeterli olmadığı,davalının tazminat ve alacaklarının tahsilini imkansız hale getirdiğini davacının tam ispat olmasa da yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği,salt iddianın bu konuda yeterli olmadığı-
İ.İ.K.'nun 257/I maddesi uyarınca alacağın muaccel olması halinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, ihtiyati haciz talep eden vekilince keşide edilen ihtarname aleyhine ihtiyati haciz istenene tebliğ edildiğinden, mahkemece, yaklaşık ispat kuralı gözetilerek sunulan belgelere göre ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
 Çekteki keşideci ismi altında imzanın bulunması yeterli olup imzanın aidiyeti ancak yargılamaya konu olabileceğinden  bu husus ihtiyati haciz aşamasında mahkemece dikkate alınmayıp ancak ileride açılacak bir menfi tespit davasına konu olabileceğinden ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
İhtiyati haciz talebinin görev yönünden reddine ilişkin mahkeme kararına karşı, alacaklı tarafından istinaf (eldeki dosya bakımından temyiz) kanun yoluna başvurulması üzerine verilen bozma kararının kesin olduğu, kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel mahkemece direnme kararı verilemeyeceği-
Dava konusu edilen diğer alacaklar bakımından, davacıya yapılması gereken ödemeler ve yapılan ödemelere ilişkin belgeler değerlendirilerek gerekirse bilirkişi raporu aldırılarak davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığına karar verilmesinin gerektiği, bu sebeple bonolar tutarları dışındaki alacak miktarları  için  ihtiyati haciz kararının yerinde olmadığı, ulusal bayram genel tatil ücretinin, kıdem tazminatı alacağının, yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı da yapılacak yargılama ile tespit edilebileceğinden iddia edilen bu  alacaklar yönünden de ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı- Yargılama giderleri hakkında nihai karar ile karar verileceğinden ara karar yönünden vekalet ücretine itirazın yerinde olmadığı-