İhtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece itirazın iptali davasında icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmiş olmasının ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmeyeceği, o halde mahkemece, takibe dayanak ihtiyati haciz kararının ayakta olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından davalıya havale gönderildiği ve dekontlarda açıklama yer aldığı anlaşıldığından, havale konusu miktar bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat bulunduğu-
Tekrar içerikli 39 sayfadan oluşan gerekçeli kararın gerekçe kısmının davacının cevaba cevap dilekçesindeki ifadeleri aynen içerdiği, bu bakımdan; yasanın aradığı anlamda, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün bulunmadığı-
Takip geçerli bir ihtiyati haciz kararına dayalı olarak başlatılıp, ihtiyati haciz kararı icra edildiği için, takip tarihinde vadesi gelmemiş borcun, borçlu bakımından muaccel hale geldiği-
İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararının İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından bu yönden farklıdır. somut olayda; şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararı İİK'nun 281/2. maddesine göre verilmiş olup, gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, ayrıca herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği görüldüğünden, kararın infazına ilişkin inceleme görevinin, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren ........ Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olacağı-
İhtiyati haciz talebi bakımından yapılan değerlendirmede, muvazaa nedeniyle iptal ile tasarrufun iptaline ilişkin davalarda geçici hukuki koruma yolu olarak sadece ihtiyati haciz talep edilebileceğinin benimsendiği, tasarrufa konu taşınmazın mal kaçırma kastı ile kardeşe satıldığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak ispatlanması gerekmediği, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği, davacının dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların ispatlanmasının beklenemeyeceği; bu nedenlerle mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığı-
Uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, dava dilekçesinde İİK'nin 281/2'nci maddesinin uygulanmasını talep etmesine rağmen ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacı vekilinin kastının "ihtiyati haciz" olduğu anlaşılmaktadır.İİK'nin 281/2'nci maddesi ile aynı kanunun 257 ve devamı maddelerinde ön görülen ihtiyati haciz kararları, konuları ve sonuçları itibarıyla birbirinden farklıdır. Zira İİK'nin 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde alacaklı tasarrufa konu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisini elde eder. Davanın konusu taşınmaz ise 3'üncü kişi üzerindeki kaybın düzeltilmesine gerek olmaksızın taşınmazın satış ve haczini isteyebilir, İİK'nin 281/2'nci maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı takdirde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılamadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden bu ihtiyati haciz kararı İİK'nin 257 ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati hacizden farklıdır. Hemen belirtmek gerekir ki İİK'nin 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararları sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde aynı kanunun 264/3'üncü maddesine göre alacaklının 1 ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu bulunmasına karşın, az önce belirtilen nedenlerle İİK'nin 281/2'nci maddesinde ön görülen ihtiyati haciz kararı için böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Davacının ihtiyati haciz istemi İİK'nun 281/2. maddesine dayalı olup, davacının ihtiyati haciz konulması istemi yerel mahkemece "...İİK'nun 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbiri olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş ise de; tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hüküm bulunmadığı- İncelemeye konu talebin nev-i ve niteliği ile dosya kapsamı gözetildiğinde, ihtiyati haciz verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin talep eden açısından önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği açık olup, talep edenin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haczin dayanağı çek, bankaya süresinde ibraz edilmiş ve karşılıksız işlemi görmüş olduğundan götürülecek borç haline geldiğinden alacak yönünden alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili hale geldiği-
Somut olayda, bir kısmı vadesi gelmemiş bonolara dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmiş olup, sunulan muacceliyet sözleşmesi ile senetlerden birinin gününde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağı kararlaştırıldığı- Sözleşme serbestisi kapsamında muacceliyet şartının geçerli olup tarafları bağlayacağı- İtiraz eden vekili ; Türk parasını koruma hakkındaki 32 sayılı karara dayalı olarak alacağın geçerli olmadığını ileri sürmekte ise de ; ilgili tebliğin 8.maddesi kapsamında kalmayan sözleşmeye (ecrimisil alacağı) porotokole bağlı olarak talebi dayanak bonoların verildiği ,borç ikrarı içerdikleri ,senedin verilmesinin bir protokole bağlanması senetlerin teminat olarak verildiğinin kabulünü gerektirmeyeceği- Ayrıca tebliğde düzenlenen kıymetli evrakların da 32 sayılı karar kapsamı dışında tutulmuş olduğu- İİK 265.m. ihtiyati hacze itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmış olup, itirazların söz konusu maddede yer alan itiraz nedenleri arasında bulunmadığı gibi yetki itirazının da yerinde olmadığından ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği-