Alacağın yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati tedbir istenmesine engel oluşturmayacağı, alacaklının alacağının bulunduğuna dair mahkemeye kanaat verecek kadar delil göstermesi yeterli olup, alacağın tam olarak ispatı gerekmediğinden yaklaşık ispatın yeterli olduğu-
İhtiyati haciz talebinin görev yönünden reddine ilişkin mahkeme kararına karşı, alacaklı tarafından istinaf (eldeki dosya bakımından temyiz) kanun yoluna başvurulması üzerine verilen bozma kararının kesin olduğu, kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel mahkemece direnme kararı verilemeyeceği-
Çekteki keşideci ismi altında imzanın bulunması yeterli olup imzanın aidiyeti ancak yargılamaya konu olabileceğinden bu husus ihtiyati haciz aşamasında mahkemece dikkate alınmayıp ancak ileride açılacak bir menfi tespit davasına konu olabileceğinden ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Dava konusu edilen diğer alacaklar bakımından, davacıya yapılması gereken ödemeler ve yapılan ödemelere ilişkin belgeler değerlendirilerek gerekirse bilirkişi raporu aldırılarak davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığına karar verilmesinin gerektiği, bu sebeple bonolar tutarları dışındaki alacak miktarları için ihtiyati haciz kararının yerinde olmadığı, ulusal bayram genel tatil ücretinin, kıdem tazminatı alacağının, yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı da yapılacak yargılama ile tespit edilebileceğinden iddia edilen bu alacaklar yönünden de ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı- Yargılama giderleri hakkında nihai karar ile karar verileceğinden ara karar yönünden vekalet ücretine itirazın yerinde olmadığı-
Yerel mahkemenin dosyasında söz konusu şirket hakkında istenen ihtiyati haciz başvurusu sırasında borçlular vekilinin itiraz dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde belirttiği 81.818.243 TL nominal değerli hisse senetlerinin mahsup edilerek talepte bulunulduğu ve yerel mahkemece de bu miktar düşülerek karar verildiği, dolayısıyla 25.000.000,00 TL lik ve 7.500.000,00 TL lik ipoteklerin iş bu dosyada mükerrer mahsup edildiği, bir ipoteğin birden fazla borçtan mahsup edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca ......Asliye Ticaret Mahkemesinin ..... Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre; borçlu şirketlerin toplam borçlarının 365.021.892,39 TL olmasına karşın; ipotek ve hisse rehin toplamlarının 127.128.243 TL olduğu ve borcun tümünü kapsamadığı dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen ...... tarihli ihtiyati haciz kararının doğru olduğu bu nedenle borçlu şirketler hakkındaki itirazların da reddine karar verilmesi gerekeceği-
Müteselsil kefiller yönünden talepte bulunabilmek için öncelikle asıl borçluya kat ihtarının tebliği gerektiği-
Borçlu hakkında 05/01/2018 tarihinde haciz tutanağı tanzim edildiği anlaşıldığından, buna göre kesinleşmiş icra takibi bulunması nedeni ile talep eden tarafın bu kapsamda ihtiyati haciz talebi konusunda hukuki yararının bulunmadığı, mahkemece ihtiyati haciz talebinin hukuki yarar yokluğundan red edilmesi gerekirken, vadesi gelmeyen alacaklar için gerekli şartlar oluşmadığı gerekçesi ile red kararı vermesinin hatalı olduğu-
İhtiyati haciz isteyen davacının davalıya ait işyerinde işçi olarak çalıştığı sabit olup çalıştığı döneme ilişkin işçilik alacaklarının talep ettiğinin, davalıya tebligatın Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapıldığının, davaya bir cevap vermediğinin anlaşıldığı, alacağın yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati haciz istenmesine engel oluşturmayacağı, alacaklının alacağının bulunduğuna dair mahkemeye kanaat verecek kadar delil göstermesi yeterli olup, alacağın tam olarak ispatı gerekmediğinden yaklaşık ispatın yeterli olduğu, bu nedenle İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesi hükümlerine göre davacının çalıştığı döneme ait işçilik alacakları için ihtiyati haciz talep koşullarının mevcut olduğu, mahkemece isteğin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şirket ortağı ve aynı zamanda çalışanı olduğu ileri sürülen kişinin ve eşinin usulsüz olarak şirket parasını mal edindiği iddiasıyla açılan alacak davasının yargılaması sırasında davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup davalılar hakkında devam eden ceza yargılaması sırasında davalıların usulsüz mal edindiklerine dair bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişinin görevi kötüye kullanma suçundan ceza aldığı veya bu suçtan hakkında soruşturma başlatıldığı hususlarında delil ibraz edilemediği gözetildiğinde İİK'nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğuna dair yaklaşık ispatın gerçekleştiği anlaşılmakla ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin bu kapsamdaki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı-
Görev itirazının reddine ilişkin yerel mahkeme kararları müstakilen istinafa tabi olmayıp nihai karar ile birlikte istinaf edilebileceği- Dosya içeriğinin incelenilmesinden istinafa konu gerekçeli kararın davacıya tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından UYAP'tan yapılan incelemede istinaf talebinin oluşturulduğu tarih itibariyle 8 günlük istinaf süresinin geçirildiği, dolayısıyla usulüne uygun yapılmış istinaf talebinin bulunmadığı-