Kredi kratı borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilmesi ile alacak muaccel olduğundan, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlu A.Ş. hakkında konkordato talebinde bulunulmuş ve mahkemece tedbir kararı verilmiş olmasının, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmadığı- Geçici veya kesin konkordato mühleti verilmesinin sonuçlarının İİK'nın 294. maddesinde düzenlenmiş olduğu, borçlunun bu düzenlemeden yararlanarak, ihtiyati haczin uygulanmasına karşı koyabileceği- Senedin tanzim tarihinin vade tarihinden sonraki bir tarihte olmasının ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmeyeceği- Senedin keşideci ve kefilin imzasını taşımadığı için kambiyo vasfında olmadığına yönelik itirazların İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan sebeplerden olmadığı-
Kredi kartlarının 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda düzenlendiği, bu kanun hükümlerine göre taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bankaya hesabı kat etme ve bunun sonucu olarak sözleşmeyi fesih yetkisinin tanındığı, alacaklı banka tarafından bu yetkiye dayanılarak kredi kartı hesabı kat edilerek borçluya ihtarname gönderildiği, hesabın kat'ı ile birlikte kredi kartı borcunun muaccel hale geldiği, ihtarnamenin, temerrüt açısından önemli olduğu, gerek 5464 sayılı BKKKK gerekse taraflar arasındaki sözleşmede muacceliyet için ihtarla belli bir süre verilmesine ilişkin herhangi bir şartın öngörülmediği, bu itibarla, somut olay bakımından İİK. nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu ve yaklaşık ispat kuralı gözetilerek ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekeceği-
Dairemizce bozma ilamında yalnızca ihtiyati haciz talep edilen tarihteki haklılık durumu gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin alacaklı yararına takdiri gerektiği hususu belirtilmiş olup, mahkemece bozmadan önceki karar doğrultusunda ihtiyati hacze itiraz eden vekili yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Asıl borçlu şirket hakkında konkordato geçici veya kesin mühletinin verilmesinin, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı, İİK.'nın 294. maddesinin, ihtiyati haciz kararının verilmesini değil, uygulanmasını engellediği- İhtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen, hesabın katı sonrasında borcun ödendiğine dair belge bulunmadığı gibi, resmi ipotek senedi ve akit tablosu gereğince ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olarak verildiği, kefillerin kefalet borcunun teminini kapsamadığı gözetildiğinde, müteselsil kefiller yönünden nakdi alacak yönünden ipotek bedelinin mahsubu ile kalan nakdi alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğu- İİK. mad. 257 uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği- Meri teminat mektup bedellerinin veya çek yapraklarından kaynaklı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarın depo edilmesi talep edilmiş olduğundan ve depo talebine ilişkin miktar yönünden riski henüz gerçekleşmediğinden gayri nakit alacağa yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacaklı banka tarafından kredi hesabının kat edilmesiyle (kapatılmasıyla) alacağın muaccel olacağı (ihtarnamenin tebliğinin borçluların temerrüdüyle ilgili olduğu)-
Haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat istemi- Davalının farklı tarihlerde davacının hesabına internet bankacılığı yoluyla belli miktarlarda para gönderdiği, ödenmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, aynı dekont sebebiyle başlatılan mükerrer talebe konu icra takibinden sehven yapıldığı gerekçesiyle feragat edildiği gözetildiğinde davalının kötüniyetli ve kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu nedenle mahkemece, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Hesap kat ihtarı asıl borçlu şirkete de tebliğe çıkarıldığı gibi, kefillerin kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek verildiği yönünde bir iddiaları da olmadığından, borcu karşılayacak miktarda ipotek olduğu yönündeki istinaf nedenleri de yerinde görülmediği- Asıl borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilerek şirket hakkında ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına karar verilmişse de, bu karar kefilleri kapsamadığından ve ihtiyati haciz kararının infazına ilişkin olduğundan, kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
Tehiri icra teminatı olarak yatırılan borcun ne şekilde işleme tabi tutulacağının İİK.'nn 36. maddesinde düzenlenmiş olduğu- Karşı alacaklar için açılan davada, ilamlı icraya konu alacağın deposu için verilen teminat mektubu üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir konulması ilamın icrasına ilişkin kanuni düzenlemeye aykırı olacağı-
İhtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmeyeceği-