Asıl borçlu şirket hakkında konkordato geçici veya kesin mühletinin verilmesinin, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı, İİK.'nın 294. maddesinin, ihtiyati haciz kararının verilmesini değil, uygulanmasını engellediği- İhtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen, hesabın katı sonrasında borcun ödendiğine dair belge bulunmadığı gibi, resmi ipotek senedi ve akit tablosu gereğince ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olarak verildiği, kefillerin kefalet borcunun teminini kapsamadığı gözetildiğinde, müteselsil kefiller yönünden nakdi alacak yönünden ipotek bedelinin mahsubu ile kalan nakdi alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğu- İİK. mad. 257 uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği- Meri teminat mektup bedellerinin veya çek yapraklarından kaynaklı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarın depo edilmesi talep edilmiş olduğundan ve depo talebine ilişkin miktar yönünden riski henüz gerçekleşmediğinden gayri nakit alacağa yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacaklı banka tarafından kredi hesabının kat edilmesiyle (kapatılmasıyla) alacağın muaccel olacağı (ihtarnamenin tebliğinin borçluların temerrüdüyle ilgili olduğu)-
Haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat istemi- Davalının farklı tarihlerde davacının hesabına internet bankacılığı yoluyla belli miktarlarda para gönderdiği, ödenmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, aynı dekont sebebiyle başlatılan mükerrer talebe konu icra takibinden sehven yapıldığı gerekçesiyle feragat edildiği gözetildiğinde davalının kötüniyetli ve kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu nedenle mahkemece, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Hesap kat ihtarı asıl borçlu şirkete de tebliğe çıkarıldığı gibi, kefillerin kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek verildiği yönünde bir iddiaları da olmadığından, borcu karşılayacak miktarda ipotek olduğu yönündeki istinaf nedenleri de yerinde görülmediği- Asıl borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilerek şirket hakkında ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına karar verilmişse de, bu karar kefilleri kapsamadığından ve ihtiyati haciz kararının infazına ilişkin olduğundan, kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
Tehiri icra teminatı olarak yatırılan borcun ne şekilde işleme tabi tutulacağının İİK.'nn 36. maddesinde düzenlenmiş olduğu- Karşı alacaklar için açılan davada, ilamlı icraya konu alacağın deposu için verilen teminat mektubu üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir konulması ilamın icrasına ilişkin kanuni düzenlemeye aykırı olacağı-
İhtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmeyeceği-
İtirazın iptali davasında, genel kredi sözleşmesinde “… Bankanın gerek göreceği herhangi bir nedenle hesabın kesilmesi hâlinde kredi borcunun tamamı muaccel olur ve müşteri borç bakiyesini ilk talepte de herhangi bir itirazda bulunmaksızın nakden ve banka dilerse hesaben ödemeyi kabul eder.” hükmü uyarınca banka tarafından hesabın kat’ına dair ihtarnameler keşide edilerek borçlulara gönderilmiş olup, ihtiyati haciz talebinin değerlendirilerek varılacak uygun sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Davalılar arasındaki hukuki ilişkinin işyeri devri olduğu- Davacının ücreti, hizmet süresi vs. taraflar arasında ihtilaflı olduğundan, davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açmasında bir usulsüzlük bulunmadığı- Davacı Mayıs ayı ücretinin yarısının ödenmediğini iddia ederek buna göre talepte bulunduğundan, mahkemece talep aşılarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhtiyati haciz isteyen vekilinin dava dilekçesine eklediği sözleşme örneği, tutanaklar, eğitime katılım tutanakları ve faturalar ve diğer  belgelerin alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu, ayrıca davacı vekili dava dilekçesinde takip dosyasını delil olarak bildirmiş olup, takip dosyası da değerlendirildiğinde; para alacağı bulunması, muaccel olması ve ödemeden kaçınılmış olması yönünde  yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olacağı-
Asıl borçlunun genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcu için ipotek tesis edildiğinden (diğer bir deyimle rehinle temin edildiğinden), alacaklı banka tarafından asıl borçlu için ihtiyati haciz talep edilemeyeceği-