Davalı işverence davacının başka makinada da çalışması istenmiş ise de, davacının, asıl işi nedeniyle diğer makinalarda çalışmasının rizikolu olacağını savunarak bu iş değişikliğini kabul etmediği, böylece davacının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16/II-e maddesindeki kurala dayanarak iş akdini haklı olarak feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı-
Davanın, hukuksal nitelikçe hizmet akdinin haksız feshine dayanan, ihbar, kıdem tazminatı ve ücret alacaklarının tahsili istemine ilişkin olduğu, dosyada mevcut TİS.nin 27. maddesinin incelenmesinde "1475 sayılı İş Kanununun 17/II. maddesine dayalı işten çıkarmalarda Disiplin Kurulu Kararına gerek olmadığı"nın görüldüğü, bu nedenle mahkemenin bu yöne değinen direnmesinin yerinde olduğu, ne var ki, işin esasına ve bu cümleden olarak 1475 sayılı İş Kanununun 17/II. maddesinde belirtilen ahlaksal nedenlerle iş akdinin fesh edilmesinin dosyadaki bilgi ve belgelere göre temyiz itirazları da nazara alındığında incelenmesi dairesince yapılmadığından dava dosyasının Özel Dairesine gönderilmesi gerekeceği-
Kıdem tazminatının ödenme tarihi ile fesih tarihi arasındaki faiz farkı istemi yerine; faizin öncelikle tahsil edildiği gerekçesiyle ana para istenilmesinin haklı sayılamayacağı-
Özelleştirme kapsamındaki kuruluşların özelleştirme uygulamaları sonucu, bunlardaki kamu payının yüzden 15'in altına düşmesinden önce sosyal yardım zammına hak kazanmış personele ödenecek sosyal yardım zamlarının, öncelikle özelleştirme fonundan karşılanacağı, bunun mümkün olmaması halinde, sorumluluğun Hazineye geçeceği, özelleştirme uygulamaları sonucu bir kuruluşta, kamu payının % 15'in altına düşmediği sürece, ilgili kuruluşun sorumluluğunun devam edeceği, ancak, % 15'in altına düşmesi halinde, bu tarihten önce, sosyal yardıma hak kazanmış personele ödenecek zamların, özelleştirme fonundan veya Hazineden karşılanıp Sosyal Sigortalar Kurumuna geri verileceği-
İşverence, Sendikalar Kanunu’nun 29. maddesine aykırı davranılması durumunda, işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağında duraksamaya yer olmaması gerekeceği-
İş akdinin feshinin, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin öngördüğü şekilde disiplin kurulundan geçirilerek yapıldığı, bu durumda toplu işten çıkarma ile ilgili haksız fesih tazminatının hüküm altına alınmasının hatalı olacağı-
Davacının hizmet akdinin, işverence fesh olunduğu tarihte kapsam dışı personel için ihbar önelleri Personel Yönetmeliği hükümlerine göre, yasal süreler üzerinden hesaplanmasının gerekeceği, zira, kapsam dışı personeli toplu iş sözleşmesi uyarınca ihbar önelleri hesaplandığı dönemde davacının hizmet sözleşmesi devam ettiğinden bu haktan o sırada yararlanmamış bulunması nedeniyle kazanılmış bir hakkın ihlalinin de söz konusu olamayacağı, bu durumda mahkemenin davacının hizmet akdinin feshi sırasında geçerli yasal süre yerine toplu iş sözleşmesi ile artırılmış süreyi esas alarak ihbar öneli ücreti hesaplamasının isabetsiz olacağı-
Davada sanatçı borçlanmasının geçerliliğinin tespiti istendiği, sanatsal faaliyetlerin serbestçe icrasının asıl olduğu, sanatçının mutlaka bir işverene bağımlı olarak çalışmasının gerekmeyeceği-
Davacıların murisi öldüğü için ölüm tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar kıdem tazminatı faizine hak kazandıkları, dava dilekçesinde reeskont faizi istenmişse, bu konudaki yasal faizin mevduata uygulanan en yüksek faiz olacağı-
Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyelerinin yararlanacağı, Toplu İş Sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerini taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacağı, kısaca bir işçinin işyerinde uygulamaya konulan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için kural olarak, o sözleşmenin yürürlük, başlangıç ve imza tarihlerinde çalışmakta olmasının gerekeceği-