Davacı 1475 Sayılı Yasa kapsamında işçi statüsünde bulunduğu döneme ilişkin hizmetleri karşılığı fark kıdem tazminatını istemiş olup; sözleşmenin dönem öncesi işçilikte geçen süreler için kıdem tazminatı davasına bakma görevi İş Mahkemelerine ait olacağı-
Dava konusu iş kazasından sonra davacı ikinci bir iş kazası daha geçirmiş olduğundan ikinci iş kazasındaki maluliyetin etkisinin değerlendirilmesi amacıyla adli tıp genel kurulundan yeniden rapor alınmasının gerekeceği-
Mahkemece bilirkişinin maddi hata sonucu bir milyon yerine bir milyar rakamını rapora yazdığı belirtilerek bir milyara göre ödenen ve ödenmeyen miktarları tesbit etmiş ve aradaki fark üzerinden hüküm kurmuş olup; Yerel mahkemenin bilirkişi raporunda belirtilen rakamlardaki maddi hatanın düzeltildiğini ve sonlarına gerçeğe uygun olarak üç sıfır konulmak suretiyle bulunan miktarlar esas alınarak hüküm vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Davacı Belediye'nin iştiraki ile kurulmuş bulunan Limitet Şirket ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup, işyeri faaliyetleri ile ilgili olarak SSK Kurumu nezdinde kendi adını kullanarak ayrı bir işyeri numarası ile tescil edilmesi 506 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğidir; kaldı ki anılan şirketin, iştirakçisi olan Belediye'ye aracı ( taşeron ) olarak iş yapıyor olsa bile, kendi adına sigortalı çalıştırmasının mümkün olduğu-
Davacının kır bekçisi olarak işveren yanında bilfiil çalıştığına ilişkin ücret bordrolarının varlığı ve bu bordrolardan sigorta primi kesintilerinin yapılması nedeniyle, mahkemece hizmet tespiti davasının kısmen kabulünün yerinde olduğu-
Takım sözleşmesinin yazılı yapılması sağlık koşulu olup; takım sözleşmesini düzenleyen kişinin 1475 sayılı kanunu hükümlerine tabi işçi statüsünde olması zorunlu olduğundan ve davacı tarım işçisi olduğundan, davaya bakacak mahkemenin, miktar gözetilmeksizin asliye hukuk mahkemesi olacağı-
Davacının bir başka göreve atanmasından sonra, Danıştay'ca verilen yürütmeyi durdurma kararı karşısında işveren vekilliği ve işveren sendikası üyeliği de son bulmayıp; aksine kabul yürütmeyi durdurma kararını boşlukta bırakacağı-
Dava konusu olayda davalıdan masraf olarak alınması gereken doların dava tarihindeki Merkez Bankası döviz kuru üzerinden Türk parasına çevrilmesi gerekmekte ise de yapılan eğitim gideri karşılığı Amerikan dolarının Türk Lirasına işveren tarafından çevrilen meblağ tekrar Amerikan dolarına bölünmek suretiyle hüküm kurulmasının yerinde olduğu-
Hak sahipleri tarafından davalı işveren aleyhine açılan tazminat davasında kabul edilen hakkaniyet indiriminin, rücu davalarında da dikkate alınmasının gerekeceği-
Davalı Kurumun davacıya yaşlılık aylığı bağlanabileceğini bildirmesi üzerine, bu bildirime güvenerek davacı işinden ayrıldığı için ve Kurumun bilahare hesabı yanlış yaptığını ve aylık bağlanamayacağını bildirmesi nedeniyle davacının işinden ayrılıp işsiz kalmasından ötürü Kurumdan gerçek zararını isteyebilmesinin mümkün olacağı, zira Kurumun eyleminin sigortalı yönünden haksız fiil teşkil edeceği-