Borçlunun dayısının damadı olan üçüncü kişinin, borçlunun mal kaçırma kasdını bilebilecek durumda olduğu–
Borçlunun vekili olan ve borçlu adına gönderilen ödeme emrini bizzat alan ve borçlu ile aralarında alacak-borç ilişkisi bulunan davalı üçüncü kişinin, borçlunun mali durumunu ve alacaklılarından mallarını kaçırma kasdını bilebilecek konumda sayılacağı–
Borçlu ile işlemde bulunan diğer davalı arasında kayınpeder-damat ilişkisi bulunması nedeniyle, borçlunun iyiniyetli bir şahıstan beklenmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiği ve üçüncü kişinin bu durumu bilmesi gerektiğinden, mahkemece dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği–
Tasarrufun iptâli davasına konu olan malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması ve malı elinde bulunduran kimse için -kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı için- iptâl isteminde bulunulmaması ya da bu istemin reddedilmesi halinde, üçüncü kişi hakkında malın elinden çıktığı tarihteki değerine hükmedileceği yani bu durumda "iptâl davası"nın "eda (bedel) davası"na dönüşmüş olacağı, bu aşamada mahkemece ayrıca hükmedilen miktara -icra takibinde asıl alacağa faiz yürütülmekte olduğundan- dava tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceği–
Borçlu tarafından yapılmamış olan tasarruflar hakkında iptal davası açılamayacağı–