Davalı üçüncü kişinin, değerinin yaklaşık sekiz misli fazla para ödeyerek taşınmazın satın almasının, hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Üçüncü kişinin, borçlu şirketin ortağı ve yetkilisinin karısı olması halinde, borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olduğunu göstereceği–
Üçüncü kişinin, borçlunun kızı ile bir süre aynı yerde çalışmış olmaları (birbirini tanımaları) ve borçlunun sattığı taşınmazda halen oturuyor olması–
Tasarrufun iptali davasının, işin esasına girilerek reddedilmesi halinde, davalı yararına "maktu" değil, "iptali istenen tasarrufun gerçek değeri ile takip konu alacak miktarından hangisi az ise, onun üzerinden nisbi olarak" belirleneceği–
"Borçlu şirket" ile "üçüncü kişi şirket"in kurucu ortağı durumunda bulunan kişilerin, borçlunun (borçlu şirketin) alacaklılardan mal kaçırmak ya da alacaklılara zarar vermek kasdı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda sayılmaları gerekeceği–
Dava konusu aracı borçludan satın alan şirketin, borçlu ile organik bağının bulunması halinde, "borçlunun kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla tasarrufta bulunmuş olduğu"nun, davalı şirket tarafından biliniyor farzedileceği–
Davalı-üçüncü kişinin, borçlunun yakın akrabası ve arkadaşı olması halinde, borçlunun mal kaçırma kasdını ve alacaklılarına zarar verme kasdını bilebilecek konumda sayılacağı–