Mazereti kabul edilen tarafa, ileri bir tarihe bırakılan oturum günün mutlaka yöntemine uygun şekilde, oturum gününden önce bildirilmesi gerekeceği-
Borçlunun açtığı menfi tespit davasının sonucunun, görülmekte olan istihkak davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Davacı üçüncü kişi şirketin iflasına karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmesi halinde İİK. nun 226. maddesi uyarınca iflas masasının yasal temsilcisi olan iflas idaresine dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak taraf teşkili saplandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği-
Haczedilecek mallar başka yerde ise takip yapılan icra dairesinin malların bulunduğu yer icra dairesine müzekkere yazacağı; hacizde istihkak var ise, istihkak iddiası hakkında İİK'nın hangi maddesinin uygulanacağına asıl icra dairesi karar vereceği; haczedilen mal borçlu elinde olmayıp mülkiyet iddia eden üçüncü kişinin elinde ise icra müdürünün istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre vermesi gerekeceği-
İstihkak davacısının yargılama sırasında dava konusu hacizli şeyi, davalının onayı olmadan, dava dışı üçüncü kişiye devir ve temlik edebileceği; temlik alan kişinin de davacının onayı olmaksızın kendiliğinden davacının yerine geçip, onun yerine davayı takip edebileceği-
İİK. nun 97 ve 99. maddelerine göre açılan istihkak davalarına genel hükümlere göre ve basit yargılama usulüne göre bakılacağı, HMK. da yazılı tüm kanıtlara (tanık, yemin, ikrar, bilirkişi, keşif) taraflarca ispat aracı olarak dayanılabileceği ve bu kanıtların mahkemece serbestçe takdir olunacağı – İstihkak davası sonucunda verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Davalı tarafın ilk oturumdan önce istihkak davasını kabul etmiş olması halinde Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harcın 1/3’ üne ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, alacak değerinden daha az olan hacizli menkul malların değeri üzerinden hesaplanacak avukatlık ücretinin ½’ ne hükmedilmesi gerekeceği-
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK. nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağını, başka bir değişle “dava açma külfetinin alacaklı ya da istihkak iddia eden 3. kişiden hangisine yükletileceğine” asıl icra dairesinin karar vereceği-