Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, hacizli mallardan anlayan bilirkişi aracılığı ile gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak faturaların mallara uygunluğu saptanarak tacir olan davacı 3. kişinin tutmakla zorunlu olduğu ticari defterlerinde faturaların, envanterinde hacizli malların kayıtlı olup olmadığı yine uzman bilirkişi aracılığıyla saptanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Görülen istihkak davasında, alacaklı tarafından açıldığı bildirilen “trafik sicilinin iptali davası” nın sonucunun “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Takip konusu borcun ödenmesi, alacaklının takipten feragat etmesi, alacaklının haczi kaldırması, haczin düşmesi, takibin iptali, yasal süresi içinde satış istenilmemesi, borçlunun iflasına karar verilmiş olması gibi nedenlerin gerçekleşmesi halinde, istihkak davasının konusuz kaldığından söz edileceği- Konusu kalmayan daha hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesi gerektiği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Haczi uygulayan icra memuru da hazır bulundurularak yerinde keşif yapılıp, haczin “davacının oturduğu katta mı, yoksa borçluya ait katta mı” yapıldığının açıkça saptanarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Araç kaydına konulan haciz üzerine, fiili haciz aranmaksızın, istihkak davası açılabileceği-
İİK. nun 99. maddesi gereğince alacaklıya dava açmak üzere süre verilmesi, ya da bu konudaki isteğin reddedilmesi, yahut İİK. nun 96 ve 97. maddelerindeki hükümlerin uygulanması nedeniyle şikâyet yoluna başvurulması üzerine, icra mahkemesince verilen kararların İİK. nun 363/6 maddesi gereğince temyiz edilebileceği-
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK. nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağını, başka bir değişle “dava açma külfetinin alacaklı ya da istihkak iddia eden 3. kişiden hangisine yükletileceğine” asıl icra dairesinin karar vereceği-
Görülen istihkak davasında, ağır ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen takip dayanağı bono ile ilgili sahtelik davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekeceği-
İstihkak davalarında, takip alacaklısının birden fazla olması halinde tümünün davada “taraf” olarak gösterilmesi gerekeceği, bu durumun kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle de kendiliğinden göz önünde bulundurulacağı –İstihkak davası açıldıktan sonra alacaklının dosyadaki alacağının bir kısmını başka kişilere temlik etmiş olması halinde, alacağı kısmen temlik alan kişi ya da kişilere de yöntemine uygun şekilde dava dilekçesinin ve duruşma davetiyesinin tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmesi gereceği-