Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Dava konusu mahcuzlardan akaryakıt pompaları ile jeneratörün nitelikleri gereği, gayrimenkulden tahrip veya tağyir edilmeden ayrılması mümkün bulunduğundan, taşınmazın bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) değil eklentisi (teferruatı) olarak kabul edilmesi gerektiği- Somut olayda yer altı akaryakıt tanklarının istasyon ile birlikte kiralanacağına ilişkin yerel örf adetin varlığının belirlenemediği- Öte yandan toprağa gömülü akaryakıt tanklarının arza zarar verilmeden ayrılması mümkün olup, her ne kadar bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmamış ise de bu hususun hayatın olağan akışına da uygun olduğu- Hal böyle olunca, mahcuzların mülkiyetinin kime ait olduğunun davacı yanca açıkça ortaya konması gerektiği- Gerek akaryakıt pompalarının ve gerekse yeraltı akaryakıt tankları ile jeneratörün alım satım işlemlerinin ticari işletmeye bağlı bir unsur olmaları nedeniyle faturaya bağlanması gerektiği-
İcra müdürlüğünce İİK. 97 uyarınca takip dosyası gönderilen icra mahkemesince “takibin devamına” karar verildikten sonra, üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasına istihkak prosedürü uygulanarak bakılması gerekeceği-
“İstihkak davası”nın zamanaşımını kesmeyeceği; zamanaşımını kesmeyen “geçici aciz vesikası”na dayalı tasarrufun iptali davası açıldıktan sonra, “kesin aciz vesikası” alınması halinde takip konusu alacağın bağlı olduğu zamanaşımının kesileceği-
Takip konusu senetle ilgili olarak borçlular tarafından açıldığı bildirilen “menfi tesbit davası” (senet iptali davası) nın sonucunun, görülmekte olan istihkak davasında “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
“İstihkak davasının kabulüne” ilişkin kararların, mülkiyetin tespiti ile ilgili olmaları nedeniyle 12.11.1979 T. 1/3 sayılı İç.Bir.K. uyarınca kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ancak “istihkak davasının reddine” ilişkin ilamlarda bir mülkiyet tespiti yapılmadığından bu ilamlardaki alacakların infaza konulması için ilamın kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Üçüncü kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı açtığı istihkak davasında, faturayı düzenleyen firma defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak faturaların ticari defterlerde, hacizli malların da şirket envanterinde kayıtlı olup olmadıkları, tespit edilerek rapor alınıp gerektiğinde firma yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davası üzerine icra mahkemesince verilen “takibin taliki (ertelenmesi)“ kararlarının temyiz edilebileceği-
“Menkul haczinin İİK. nun 99 maddesi yerine İİK. nun 96 ve 97 maddesindeki usule göre yapılması gerektiğine” ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesince verilecek kararının temyiz edilebileceği-