Hacizli malın alacağına mahsuben davalı alacaklıya satıldığının anlaşılması halinde, ihalenin kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmiş ise dava konusu nakış makinesinin davacıya iadesine, kesinleşmemiş ise davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yetki itirazının mahkemeye gelmeden yazılı olarak ileri sürülebileceği, davalının yetki itirazının incelendiği oturumda bulunma zorunluluğunun olmadığı; mahkemenin davalı gelmese dahi yetki itirazını öncelikle ve esasa girilmeden önce inceleyip sonuçlandırmak zorunda olduğu-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına dayalı davada mahkemece dava konusu araç üzerindeki haczin satış tarihinden önce konduğu, taraflar arasındaki akrabalık bağı nedeniyle satış sözleşmesinin alacaklının haklarını etkilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Temyiz dilekçesinin 10 günlük süre içinde temyiz defterine kaydedilmemiş ve bu süre geçtikten sonra harcı yatırılarak temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde “temyiz isteminin reddine “ karar verilmesi gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
İstihkak davalarının görülebilmesi için, genel dava şartları yanında özel bir dava şartı olarak “geçerli bir haczin varlığı”nın da gerektiği-
Davalı şirketin imza sirkülerindeki adresi ile haciz adresinin aynı adres olması halinde davalı şirketin ve borçluların aynı adreste bulunmaları durumunda 97/a ‘daki mülkiyet karinesinin aksinin 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekeceği-