Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası sonucunda % 40 (şimdi; %20) tazminata yabancı para üzerinden değil takip konusu yabancı paranın takip tarihindeki -döviz satış kuruna göre- Türk parası karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği–
Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
Borçlunun «itiraz sebepleri ile bağlı olduğu» kuralının sadece «itirazın kaldırılması» talebinin incelendiği icra mahkemesinde (tetkik merciinde) uygulanacağı, mahkemede görülen «itirazın iptali» davalarında borçlunun daha önce bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini ileri sürebileceği–
TTK. 8/2 (şimdi; Yeni TTK. mad. 8 ve 9) uyarınca «ticari iş niteliğindeki karz akitlerinde üç aydan aşağı olmamak üzere tahakkuk ettirilen akdi faizin, anaparaya ekleneceği ve yeniden akdi faiz yürütülebileceği–
Ortada geçerli bir icra takibinin bulunmadığı (dava konusu icra takibinin davalı hakkında verilmiş olan iflas kararının kesinleşmesiyle düşmüş olduğu) durumlarda, itirazın iptali davası sonucunda inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği–