Islah edilmeyen miktar esas alınarak bu tutar üzerinden depozito bedelinin mahsubu ile kalan kısma karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde, kiracının borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluğuna ilişkin hükümlerine başvurabileceği (TBK. mad. 304)- Davalı kiracı seçimlik hakkını akdin feshi şeklinde kullanmış olup, kiralanan yer kömür depolama, eleme ve paketleme alanı olarak kullanılmak üzere kiralandığına göre bu amaca uygun olarak kullanılabilmesi için ilgili Bakanlığa başvurulması üzerine kiralanan alanın imar planında marjinal tarım arazisi olarak düzenlendiği ve özgülenen amaca uygun olmadığı belirtilmiş olduğundan, davalının, karşısındaki davacı kamu kuruluşunun kanun hükümlerine uygun şekilde hareket ettiğini kabul etmekle haklı olduğu ve bu nedenle kiralanan alanın özgülenen amaca uygun olup olmadığını araştırma yükümlülüğü yönünden kiracıdan bir özen beklenmemesi gerektiği- Dava konusu yerin, sözleşme gereğince kiranın başladığı tarihte, kullanılmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim edilmediğinden, kiralayanın kiracıya karşı yasal borcunu ifa etmediği ve bu durumda, davalının akdi fesihte haklı olduğu- Fesih sözleşmenin ileri hükümleri üzerinde etkilerini göstereceğinden, davalı kiracının, kira sözleşmesinin feshi tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu, ancak, kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracının, cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmayacağı-
Manevi tazminata ilişkin ıslah dilekçesinin, nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verilmesi ve fakat başvuru harcının yatırılmaması nedenleriyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulünün dahi mümkün olmadığı, bu duruma göre, davacının ayrıca manevi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davacının söz konusu ıslahına değer verilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacının talep sonucunu azaltma ve daraltmasının davayı değiştirme sayılmayacağı- Davacının talep sonucunu azaltması için kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek olmadığı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabileceği- Talep sonucunun azaltılan kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve reddedilen kısım üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi ayrıca yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerektiği-
Götürü bedelli işlerde yüklenicinin, eseri hangi seviyeye getirmişse, kararlaştırılan bedele o oranda hak kazanacağı, öte yandan itirazın iptali davalarında borç ve alacak durumunun takip tarihi itibariyle belirlenmesi ve takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz sırasında nazara alınmasına karar verilmesi gerektiği, davadaki haklılık durumunun da takip tarihindeki duruma göre değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, diğer taraftan dava edilmeyen alacağın sonradan ıslah yoluyla dava konusuna eklenemeyeceği, ıslah yoluyla bir işlemin düzeltilebilmesi için taraflarca yapılan bir usul işleminin bulunmasının zaruri olduğu-
Islah harcı yatırılmadığı durumlarda usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah olmadığının kabulü gerektiği- Davalının adının karar başlığında yanlış yazılmasının bozma nedeni olarak kabulü gerektiği-
Kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
Mahkemece, değeri 2000,00 TL ile 3000,00 TL arasında olan tüketici uyuşmazlıkları için yasa gereğince öncelikle il tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılması zorunlu olduğu ve bu hususun dava şartı olduğu- Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu, bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacağı- Taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği-
Davanın tamamen ıslah yoluna dava dilekçesinden itibaren tüm usul işlemlerinin yapılmamış sayılması için başvurulacağı, davadaki talep kısmının değiştirilmesinin de davanın tamamen ıslahı mahiyetinde olduğu, kısmi ıslahta ise,tarafın belli bir usul işlemini ıslah ettiği, davadaki talep kısmının arttırılmasının da davanın kısmen ıslahı niteliğinde olduğu, gerek davanın tümden gerekse kısmen ıslahının tahkikatın sona ermesine kadar ve ancak bir defa yapabileceği, ikinci bir ıslah yoluna başvurulamayacağı-
Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı-