Islahla mevcut olan davanın, niteliğine aykırı düşmedikçe başka bir davaya dönüştürülebileceği veya davanın hukuki sebebinin değiştirilmesinin mümkün olduğu, bu yolla mevcut olan davaya yeni bir dava ilave edilmesi veya davacının davalıya karşı birbirinden bağımsız birden fazla talebini aralarında aslilik ve fer'ilik ilişkisi kurmak suretiyle terditli davaya dönüştürmesi olanaklı olmadığından, ıslahın geçerli kabul edilemeyeceği, bu husus gözetilmeden tarafların boşanmalarına karar verilemeyeceği-
Meskeniyet iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği- Şikayet bir dava olmadığından ıslah hükümlerinin uygulanmayacağı-
Islahın taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemin kısmen veya tamamen düzeltilmesine olanak tanıyan bir yol olduğu- Dava konusu olayda olduğu gibi davacının talep sonucunu azaltabilmesi için davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek olmadığı- Talebin kısmi feragat yolu ile azaltılabileceği-
Tahkim itirazı usul hukuku kurumu olup, cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülmesiyle birlikte tamamlanmış bir usul işlemi olduğu-Tahkim itirazı, işlem tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı H.U.M.K.’nda sınırlı olarak sayılan ilk itirazlar arasında sayılmadığından, kural olarak cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir ise de, bu husus unutulmuşsa, sonraki aşamada davacının muvafakati ile ileri sürülmesinin olanaklı olduğu, davalı da cevap dilekçesini ıslah ederek tahkim itirazını ileri sürdüğüne göre, mahkemece, kural olarak ıslah yoluyla tahkim itirazının yapılabileceğinin kabulünün yerinde olduğu-
Faiz alacağının ana para alacağına bağlı ek bir alacak olduğu; faiz alacağının doğması ve çoğalmasının asıl alacağın varlığına ve devamına bağlı olduğu- Asıl alacak doğmamış veya sona ermişse faiz de doğmayacağı veya işlemesinin duracağı- Asıl alacak ifa veya başka bir nedenle sona erince isteme hakkı saklı tutulmamışsa faizin de sona ereceği- Asıl alacak devredilirse işlemiş faizler de devredilmiş sayılacağı- Asıl alacağı garanti eden güvencelerin faiz alacağını da yasal sınırlar içinde kapsayacağı-Asıl alacak ile faiz alacağı arasında doğrudan bağlantı bulunduğundan davada yer almasa bile faiz alacağının ıslahla davaya eklenebileceğini kabul ederek faizle ilgili istemi esas yönden incelenmesi gerektiği-
Davacının karşı tarafın rızası aranmaksızın ıslah yoluyla davanın mahiyetini değiştirebileceği- Tapu iptal ve tescil davası yerine tazminat istenilmekle hukuksal kapsam itibariyle daha dar ve düşük nitelikte olan tazminat isteği davanın ıslahı değil isteğin azaltılması anlamını da taşıdığı- Davacının tazminat isteğinin miktar olarak açıklandırılması ve taraf delilleri doğrultusunda tazminat isteği yönünden de işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının oturumdaki: "...kabul etmiyorum, ıslah olarak kabul edilecek olursa..." biçimindeki beyanı da ortada açık ve net bir "ıslah" işleminin olmadığını gösterdiği-
Davalı Şirket büz imalatı yaparken oluşan tozlanma nedeni ile davacıya ait narenciye ağaçlarına zarar vermiştir, davacı meydana gelen ürün kaybı zararı ve masrafları dava konusu yapmış olduğundan dava haksız fiil esasına dayanmakta olup mahkemece yasal faize karar verilmesi gerekirken reeskont faizine hükmedilemeyeceği-
Davacı "davalılar arasındaki muvazaalı devrin iptâli ile taşınmazın davalı adına tescilini" talep etmiş, daha sonra ıslah dilekçesi ile "davasını muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptâli davası"na dönüştürmüş olup,  tasarrufun iptâli istemine ilişkin davalarda, "davacı alacağının, iptâl konusu tasarruftan önce doğmuş olması" dava ön koşulu olduğundan ve davacının alacağı dayanağı çekin keşide tarihi tasarruftan sonra olduğundan ve davacı tarafından borcun keşide tarihinden önce doğduğu iddia ve ispat da edilememiş olduğundan, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- 
Davacının talep sonucunu azaltma ve daraltmasının davayı değiştirme sayılmayacağı- Davacının talep sonucunu azaltması için kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek olmadığı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabileceği- Talep sonucunun azaltılan kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve reddedilen kısım üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi ayrıca yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerektiği-